Affetme Sanatı

Hayatınız boyunca “Asla unutamam, affedemem” dediğiniz şeyler olmuştur mutlaka. Fakat böyle devam etmek aslında bize zarar verir. Başkalarını affetmek, zihinsel huzur ve sağlık için gereklidir. Eğer sağlıklı ve mutlu olmak istiyorsanız sizi incitmiş olan herkesi affetmelisiniz. Şimdi diyorsunuz ki bu nasıl olacak? Öncelikle ”kendinizi affedin”. Kendini affetmeyi reddetmek gereksiz gururdan ve cehaletten başka bir şey değildir.

Günümüzde, tıbbın psikosomatik alanı, romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar birçok hastalığın arkasında öfkenin, başkalarını yargılamanın, vicdan azabının, pişmanlıkların ve düşmanlıkların olduğunu vurguluyor. Bildiğiniz üzere bu olumsuz duyguların neden olduğu stres, vücudun bağışıklık sistemini doğrudan etkileyip sizi enfeksiyon ve hastalıklara açık hale getiriyor. İncinen, kötü muamele gören, aldatılan ve yaralanan kişilerin kendilerine bunu yapanlara karşı öfke ve nefretle dolarak tepki verdikleri görülüyor. Bu tepki, bilinçaltında büyük hasarlara sebep oluyor. Bunun tedavisi ise ancak affedicilikle mümkün.

Affedicilik eyleme dökülmüş sevgidir

Affedicilik sanatının temel bileşeni, affetmeye ”gönüllü” olmaktır. Eğer karşınızdaki kişiyi affetmeyi içtenlikle istiyorsanız engeli büyük ölçüde aşmışsınız demektir. Elbette karşınızdaki kişiyi affetmenin, ondan hoşlanmanız ya da onunla bir araya gelmeniz demek olmadığını anlıyorsunuzdur. Kimse sizi birinden hoşlanmaya zorlayamaz. Ama insanları onlardan hoşlanmadan sevebiliriz. Sevgi, karşınızdaki kişi için sağlık, mutluluk, huzur, keyif ve hayatın nimetlerini dilemeniz anlamına gelir ve bunları dilerken tek şart ”samimiyettir”.

Affedicilik tekniği

Kendinizdeki affediciliği ortaya çıkarmak için zihninizi sükunete kavuşturun, gevşeyin ve kendinizi serbest bırakın. O kişi her kimse onu affettiğinizi söyleyin, onu zihinsel ve manevi olarak azat edin. Sanki bugün sizin af gününüzmüş gibi herkesi affedin ve özgürleşin, hafifleyin. O kişi aklınıza geldikçe ona iyilik dileyin ve birkaç gün sonra o kişi ya da deneyimi giderek daha az düşündüğünüzü ve sonunda bunun tamamen kaybolduğunu göreceksiniz.

Affediciliğin asit testi

Diyelim ki geçen yıl çok sancılı bir diş tedavisi yaşadınız ve bunu anlatıyorsunuz. Size hâlâ bunun ağrısını çekip çekmediğinizi sorsam ”Tabii ki hayır! Ağrıyı hatırlıyorum ama artık hissetmiyorum.” dersiniz. Affetmek de böyle bir şey işte. Eğer birini gerçekten affettiyseniz olayı hatırlarsınız, acısını ya da etkisini hissetmezsiniz. Bu affediciliğin asit testidir. Bunu psikolojik ve manevi olarak desteklemelisiniz. Aksi halde kendinizi kandırmış olursunuz ve affediciliğin gerçek sanatını uygulayamazsınız.

Detaylı bilgi için:  Bilinçaltının Gücü – Joseph Murphy

Hazırlayan: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi [n]teresan Şeyler Üyesi  Damla Nur Dolu