Kaç gün olduğu tartışılır ama aşk, bir süre sonra evrimleşmeye başlıyor. Peki, çok aşık olduğunuz kişiyle ilişkiniz, özellikle evlilik sonrasında nasıl bir evrim sürecine girer? Evlilik mi aşkı öldürür, beyin mi?

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Çift ve Aile Terapisti Şirin Hacıömeroğlu Atçeken’in Milliyet’e verdiği röportaja göre aşkın bir ömrü var ve bu ömür evlilikle inişe geçebilir. Ancak aşk yok oluyor demek yerine  evrim geçiriyor demek daha doğrudur.

Evlilikle yeni bir dönem başlar

Tabi ki her yeni süreç gibi burada da değişime direnç gözlemlenir. Flört ederken çift henüz sorumlulukların içine girmemiştir. Oysa evlilikle sorumluluklar ve beklentiler değişecektir. Ortak karar almak, güç dengesi, fikir ayrılıkları, para meseleleri, ailelerin kültürel farkları ve bunun gibi birçok sebeple çift birçok sorun yaşayabilir.
Sadece evlilikle ilgili değil, uzun süreli ilişkilerde de aşk, karşı tarafın bilinmezliğinden, kişinin partneri için zihninde oluşturduğu imgelerden ve aradaki engellerin varlığından oluşur. Doğal olarak kişiyi daha iyi tanıdıkça, onu daha gerçek bir şekilde gördükçe ve aradaki bazı engeller aşılıp, güven oluşmaya başladığında duygular değişir.

Aşk sevgiye doğru evrilir

Eğer iki taraf da birbiri için doğru insansa aşk bitmez ama evrim geçirir. Aşk sevgiye dönüşür. Bağlılık oluşur. Şefkat, güven, huzur, sevgi daha ön plana çıkar. Hatta yapılan araştırmalar bu değişimin kişinin vücut kimyası ile de paralel olduğunu gösterir. İlişkinin ilk zamanlarında beyinde yüzden fazla hormon salgılanır. Bunlardan en önemlileri, kadın ve erkekte salgılanan testosterondur. Testosteron, tutkuyu; norepineprin heyecan dalgalanmalarını; serotonin mutluluk, dopamin ise yoğun bir ödül hissi sağlar. İlişkinin ilerleyen zamanlarında hissedilen sevgi ve bağlılık ise daha yumuşak, “kucaklama hormonu” denilen oksitosin ve vazopressindir. Bu sevgi, güven ve bağlılık hormonudur.

Aşkın ömrünü düşünmektense tadını çıkarmak gerekir

Aşkın ömrü kişiden kişiye değişiyor. Bazı ilişkilerde aşk birkaç ay, bazen de birkaç yıl sürebilir. Aşk zamanla sevgi ve güvene dönüşebileceğinden, aşkın süresini düşünmek yerine, ilişkinin tadını çıkarmak, onu beslemek için elinden geleni yapmak ve iletişimi artırmak gerekir.

Aşkın yolu iletişimden geçer

Evli çiftlerin aşkı ve aralarındaki sevgiyi canlı tutmalarının en önemli yollarından biri sağlıklı iletişimdir. Çiftin birbirlerine beklentilerini net bir şekilde fakat karşı tarafı suçlamadan ve kırmadan ifade etmesi çok önemlidir. Ayrıca çift birbiriyle ne kadar iyi arkadaş olabilirse, aradaki olumlu bakış açısı ve bağ o kadar güçlenir. Birlikte zaman geçirmek, eğlenebilmek, zor zamanlarda destek olabilmek ve “biz” olarak hissetmek ilişkiyi çok güçlendirir.

Özel alana saygı göstermek gerekir

Çiftlerin özel alanlarına saygı göstermemeleri ilişkileri çıkmaza sokar. İnat yapmak, fiziksel, psikolojik veya duygusal şiddet uygulamak ve her tartışmada ayrılık ima etmek ciddi krizler oluşturur. Öfke patlamalarıyla kavga etmek yerine fikir ayrılıklarını konuşup uzlaşmaya varabilmek gerekir. Çiftin arasındaki olumlu etkileşimin artırılması ilişkiyi çok daha sağlam bir hale getirecektir.