Başarının Sırrı Motivasyon

Bir süredir biraz kişisel ilgiden, biraz da hayatımda eğitimciliği daha merkezi konuma getirme düşüncesiyle online eğitim platformlarını araştırıyorum.

Bu alanda ilk duyduğum kaynak Khan Academy’ydi. 2006’da, kurucusu Salman Khan’ın kendi çocuklarına matematik dersleri öğretmek amacıyla kaydedip Youtube’a koyduğu videolarla başlamış, daha sonrasında dev boyutlara ulaşmış, altın değerinde bir kaynak. Bugünlerde Bill & Melinda Gates Foundation başta olmak üzere sayısız destek almış, ücretsiz ve kâr amacı gitmeyen bir kuruluş. Öğrencilik dönemim geride kaldı ancak bir 10 yıl daha geç doğmuş olsaydım, okul eğitimim boyunca derslerdeki kaynaklara ek olarak burayı kullanmış olacağıma emimin.

Girişimcilerin ortak zeminde buluştuğu en temel fikirlerden biri, girişimdeki fikrini iyiliği ve potansiyeli kadar doğru zamanda hayata geçmesinin önemli olduğudur. Eğitim işinin “online’a kayacağı” uzun zamandır konuşuluyor. Hatta aynı şey kitaplar için de bir dönem söyleniyordu. Hâlâ fiziksel kitapların neslinin tükeneceğine inananlar var ancak merak etmeyin böyle bir şey olmayacak. Aynı şekilde bu tehlike, eğitimler için de geçerli değil. Fiziksel ve yüz yüze olan eğitimlerin yerini tutacak Matrix’vari bir gelecek şu anda ufukta görünmüyor. Ancak şu kesin, nasıl e-kitaplar kitap endüstrisini bitirmek yerine değiştirdiyse, aynı dinamikler eğitim endüstrisi için de mevcut.

[showhide type=”pressrelease” more_text=”Devamını oku…” less_text=”Devamını gizle…” hidden=”yes”]

Her şey gibi çalışma masaları da yeni dünyayla birlikte evrim geçiriyor. Sınıf, ofis, eğlence merkezi ve hayatın geri kalanı.

Bu sektörün büyüme ivmesi kazanacağı ve bu ivmenin pik yaptığı zamanı kestirmek kolay olmadı. Belki de bu sebeple bugünkü oyuncuların arkasında hep ilginç hikayeler var.

Mesela, lynda.com bu alandaki en başarılı platformlardan bir tanesi. Multimedya ve özel efekt uzmanı olarak çalışan Profesör Lynda Weinman’ın bir yan projesi olarak 1995’te başlayan girişim, 20 yıl sonra geçtiğimiz sene LinkedIn tarafından 1.5 milyar dolara satın alındı.

Coursera ise 2012’de Stanford Üniversitesi’nde iki profesör tarafından kurulan ve belki de en hızlı ticarileşen yapılardan bir tanesi, özellikle üniversitelerle ortaklıklar alanında kuvvetli.

Udemy’nin Bilmediğiniz Hikayesi

Tüm bunlar bir tarafa, yarattığı başarı hikayesiyle Udemy bir tarafa.

Udemy, geçtiğimiz günlerde Webrazzi tarafından online eğitim alanında en iyi fonlanan girişimlerden biri olarak işaret edildi. Kataloğunda mevcutta 40 binden fazla ders barındıran platformda, kaliteli içeriğe aç milyonlarca öğrenci var. Son olarak 2015 Haziran ayında Stripes Group tarafından 65 milyon dolar yeni bir yatırım aldı.

Kuruluşunda ise ODTÜ’lü Bilgisayar Mühendisi Eren Bali’nin ilginç hikayesi ve hikayesinden çıkacak çok önemli bir ders var. Çalışmanın kendisi aslında 2007’de Türkiye’deki bir “online sınıf” projesi için başlamış. Bu fikirdeki potansiyeli gören ve inanan Eren Bali, sonraki ortakları Oktay Çağlar ve Gagan Biyani’yle 2010 başlarında Silikon Vadisi’nde Udemy’i kurmuşlar. Bence başarı, bu fikri bulmuş veya Silikon Vadisi’ne giderek bunu icra etmeye karar vermiş olmaları değil. Bugün aldıkları yatırımlarda da değil. Elde ettikleri en büyük başarı, bu işi yerden kaldırmaya uğraşırken başvurmuş oldukları yatırımcılardan 30 defa ret almış olmalarına rağmen fikre inanmaya devam etmelerinde. İşte burada da o çok önemli ders yatıyor. Eren Bali’nin kendi sözleriyle:

“Aldığımız her retten sonra kendimizden şüphe ettik. Ama bizi hâlâ iten küçük de olsa bir şey vardı. O da şuydu: ‘Bu yapacağımız şey dünya için gerçekten önemli. Biz yapmazsak, bir başkası yapacak ve başarılı olacak’ diyorduk.”

Yani, bir yolculuğa hangi motivasyonla (ne itici güçle) çıktığınız, en az gittiğiniz hedefin kendisi kadar önemli. Çoğu başarılı girişim hikayesinde olduğu gibi, burada da eğer asıl motivasyon “köşeyi dönmek”, hızlı yoldan para veya ün kazanmak olsaydı aldıkları beşinci, bilemediniz onuncu ret ardından vazgeçmiş olacaklarına eminim.

Her tür motivasyon kaynağını bir tür yakıt gibi hayal ediyorum. Bazıları ağır ve uzun yanıyor, bazıları yüksek ısı ve ışıkla parlıyor ve çabucak sönüyor. Sizin motivasyonlarınız ne? Kendi koyduğunuz hedeflerle motivasyon kaynaklarınız birbirleriyle uyumlu mu? Kendinize koyduğunuz uzun vadede erişilebilecek hedeflerinizin motivasyon kaynakları hızlı ve parlak yanan ama çabucak sönen türdense durumu yeniden değerlendirin ve yol yakınken dönün derim. Ne yaptığınız kadar neden yaptığınız da önemli.

Eren Bali’nin detaylı deneyimlerini anlattığı konuşmasını, izlemek için tıklayın.

www.ozandagdeviren.com [/showhide]

Yorum Yap