
Beyin ve Öğrenmeyle İlgili Bilinen 18 Yanlış
Sinir bilim alanındaki çalışmaların sürmesi ve elde edilen verilerin değerlendirilmesi elbette belirli bir zaman alıyor. Elde edilen bu veriler halka aktarıldığı gibi sinir bilim alanında çalışan uzmanların da bilgi haznesinde depolanıyor ve çalışmalarına önayak etmiş oluyor.
Peki bildiklerimizin kaçından yüzde yüz eminiz? Halk arasında doğruluğuna kesin gözüyle bakılan bir çok bilginin aslında gerçeği yansıtmadığını biliyor muydunuz? Bir grup araştırmacının bu konuda yaptığı araştırmaya göre halkın yüzde 68’inin, eğitimcilerin yüzde 56’sının, hatta sinir bilimi eğitimi alanların bile yüzde 46’sının bu verileri doğru bulduğunu ortaya koydu.
Araştırma çalışmalarına öncülük eden Denver Üniversitesi’nden Yardımcı Doçent olan Lauren McGrath, “Nörobilim deneyi ile katılımcıların nöromit onayı seviyesine şaşırdık” diyor.
Aşağıda araştırma anketinde kullanılan, doğru kabul edilen yanlış bilgilerden on sekiz ifade yer almakta. Siz de bu bilgiler içerisinden hangilerini şu ana kadar doğru kabul ettiğinizi bakabilirsiniz..
18 Madde İle Yanlış Bilinenler
-Uyuduğumuzda beyin kapanır.
-Klasik müzik dinlemek, çocukların akıl yürütme yeteneğini arttırır.
-İkinci dil öğrenmeden önce çocukların kendi ana dillerini öğrenmesi en iyisidir.
-Öğrenciler yeterli miktarda su içmiyorsa beyinleri küçülür.
-Sadece beynimizin yüzde 10’unu kullanıyoruz.
-Bazılarımız ‘sol’ bazılarımız ‘sağ’ beyinli ve bu öğrenme şeklindeki farklılıkları açıklamaya yardımcı oluyor.
-Çocukların ergenliğe erişmesi zamanla beyin gelişimini sona erdiriyor.
-Çocukluk çağında bazı şeylerin öğrenilemeyeceği belirli dönemler vardır.
-Öğrenme beyne yeni hücrelerin eklenmesinden kaynaklanmaktadır.
-Bireyler tercih ettikleri öğrenme stilinde bilgi aldıklarında daha iyi öğrenirler (ör. Işitsel, görsel, kinestetik).
-Disleksinin ortak bir işareti, harfleri geriye doğru çevirmektir.
-Zihinsel kapasite genetiktir ve çevre veya deneyimle değiştirilemez.
-Çocuklar, doğumdan üç yıla kadar zenginleştirilmiş bir ortama maruz bırakılmalıdır, aksi halde öğrenme kapasitelerini kalıcı olarak kaybedeceklerdir.
-Şekersiz içki ve / veya çerezleri tüketirken çocuklar daha özenlidirler.
-Motor-algılama becerilerinin eşgüdümünü prova eden egzersizler okuma yazma becerilerini geliştirebilir.
-Çocuklar, belirli duyuların egemen olduğu öğrenme stillerine sahiptir (yani görme, işitme, dokunma).
-Beyin işlevindeki gelişimsel farklılıklar ile ilgili öğrenme sorunları eğitim yoluyla geliştirilemez.
-Kısa süreli motor koordinasyon egzersizleri, sol ve sağ hemisfer beyin fonksiyonlarının entegrasyonunu geliştirebilir.