Beynin Muammaları – Nörobilim Işığında Beynimizin Sırlarıyla İlgili Son Bulgular – 2

Nörobilim dünyasındaki gelişmelerin bambaşka bir yönünden bahsetmek istiyorum bu yazıda: Dünyanın saygın nörobilim merkezleri insan beynini daha iyi anlamak, zihnin neden oluştuğunu ve nasıl çalıştığını kavramak üzere kadim bilgilere-öğretilere başvurmaya başladılar. Sessiz sedasız, fazla tepki çekmemek üzere ağır ağır yapılan bu “doğu-batı buluşması”, ya da “modern batının kadim doğuya yönelmesi” süreci, alınan çok olumlu sonuçlar neticesinde son on yılda epey destek görmeye başladı.

Çin kökenli Shaolin rahiplerinin müthiş beden-zihin kontrolünü nasıl sağladıkları uzun zamandır merak konusudur. Tibetli Budist rahiplerin zihinsel güçleri, nasıl bu kadar sakin ve halinden memnun olabildikleri de ayrı bir muammaydı. Şimdiye kadar!

Bugüne kadar bu konuda hayli ketum olan kadim gelenek ve disiplinler, bilim adına yapılan bu kapsamlı çalışmalar için kendi öğrencilerini-ustalarını araştırma merkezlerine göndermeye başladı bile.

Budist keşişler artık sinirbilimsel araştırmalara katılıp, beynimizle ilgili çarpıcı sonuçları açığa çıkartıyorlar.

Budist rahiplerin meditasyon pratikleri sayesinde eriştikleri zihinsel güç, dinginlik, halinden memnuniyet, “Ölçüm aygıtlarımızın sınırının bile dışında.” ifadesiyle belirtilen hayret verici sonuçlar ortaya koyuyor. Dünyanın en mutlu insanlarını inceleyen bilimsel çalışmalar, modern batı insanının günlük hayatlarına dair, “Daha mutlu bir yaşam için neyi, nasıl, ne kadar değiştirmeliyiz?” sorularına yanıt arıyor. (Bu konuyu ileride çok detaylı inceleyeceğiz ancak şimdiden merak edenler için bir ön okuma olması açısından buraya göz atmalarını öneririm.)

Yapay zekaların, yapay sinir ağların gücü ile hastalıklar arasında daha önce fark edilmeyen nedenler birbirine bağlanıyor, tedaviler öneriliyor. Bunun yanında hiçbir yapay zekanın, şimdilik, sahip olamayacağı düşünülen sezgisel davranışları, (örneğin empati yeteneğini) geliştirmek üzere dijital oyunlar tasarlanıyor.

Günümüzün mottosu haline gelen “Dijital Çağ” meselesi her ne kadar kimimizi sıkan, üzen, hatta “Ne iyi olurdu şu cep telefonları icat edilmeseydi!” dedirten bir hal aldıysa da dijitalleşmenin nimetlerinden faydalanmayı bilen, ne yaptığını farkında olan toplumlar, bu farkındalığı vatandaşlarına yaymanın yollarını arıyorlar.

Günde 4-5 saatini cep telefonu ile flört ederek geçiren gençliğin gelecekteki popüler uygulamaları arasında, ona nefes egzersizleri ile harmanlanmış mülakat tekniklerini öğretenler başı çekecek mesela. Çünkü bu sayede çok daha başarılı iş görüşmeleri yapabilecekler.

İlaç firmaları artık nöro-kimyasal ilaçların yanında, dijital reçetelere, zihinsel pratik yaptıran uygulamalara ve oyunlara da Ar-Ge bütçesi ayırmaya başladı.

Tüm bu heyecan verici gelişmeler, Nörobilimin önünü açan birkaç bilim insanının yılmaz çalışmalar sayesinde buralara geldi. Tıpkı Kuantum Fiziğinin öncüler olan Planck, Heisenberg, Schrödinger, Bohr, Einstein gibi  David Eagleman, Richard Davidson, Adam Gazzaley, Angela Sirigu, Oliver Sacks’ın adları da gelecekte onlar gibi anılacak.

Adam Gazzaley ve ekibi, bir çeşit sanal gerçeklik projesi olan Cam Beyin ile, beynimizin gerçek zamanlı işleyişini görüntüleme üzerine çalışıyorlar.

Hayali uzuv ağrısı gibi tıbben muamma konulara el atan keskin beyin gözlemcileri, geliştirdikleri yazılımlar ve AR (Augmented Reality- Artırılmış Gerçeklik) uygulamaları ile bu durumdan muzdarip hastalara umut ışığı yakıyorlar.

Prof. Dong Song gibi beynin içine implantlar yerleştirmeye meraklı bilim insanları, insan zihnine öyle şeyler yapıyorlar ki, geleceğin insanının nasıl bir zekaya ve zihinsel güce sahip olacağını düşünmek kimi zaman uykumu kaçırıyor.

Bu biraz uzun girizgahtan sonra nörobilim odaklı çalışmalardan, araştırmalar ve icatlardan, tabii ki tüm bunları yürüten-yaratan bilim insanlarından bahsedeceğiz. Ülkemizde de gerek kitaplarıyla gerek verdikleri eğitimlerle gerekse katıldıkları TV programlarında yaptıkları konuşmalarla sinirbilimi sevdiren bilim insanlarımız da var. Yeri geldiğinde onlardan da bahsedeceğim.

Ama şimdilik bir es koyalım. Darısı diğer yazıların başına!

Şimdilik sevgiyle kalın, hoş kalın!

Mustafa Yücelgen

KAYNAKÇA

Yorum Yap