Can Sıkıntısı Neden Uyarıcı ve Hatta Faydalıdır?

Can sıkıntısı acayip bir duygudur. Çoğu zaman yapacak bir iş bulamayıp amaçsızca durma şeklinde ortaya çıkan bu davranışın olsa olsa insana has olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Öyle ya, etrafımızdaki hayvanlar ya sürekli bir şeylerle meşguldür, uyuyordur veya belki de bize öyle gibi görünür. Zira araştırmalar, hayvanların da bizdeki can sıkıntısı davranışına benzer davranışlar sergileyebildiklerini gösteriyor. Köpek ve kedi gibi ev hayvanı besleyenler aslında bu sıkılma davranışlarını iyi bilirler.

Doğadaki hayvanların birçoğu, mesela çakallar, zamanlarının büyük çoğunluğunu neredeyse hiçbir şey yapmadan geçirirler. Yerde uzanmış hareketsiz yatarken, gözleri ve kafaları devamlı hareket eder ve oldukça uyanık ve tetikte bir davranış dizisi ortaya koyarlar. İnsanlarla yaşayan hayvanlardaki benzer davranışlar da, aynen bütün gün ofiste çalışan insanlar gibi, yapabilecekleri çok az şeye rağmen, boşta kalan bol miktarda zihinsel gücün etkisini gösterir aslında…

Memeliler, kuşlar ve hatta bazı sürüngenlerde bile benzer davranışlar gözlemlenir ve biyologlar bu kadar yaygın görülen “sıkılma” davranışının, hayatta kalma açısından canlılara bir avantaj sağlaması gerektiğini uzun zamandır düşünüyorlar. Hayvanlar uzun süre bir şey yapmadan durduktan sonra, muhtemelen sıkılmanın etkisiyle, harekete geçip yeni bir şeylerin arayışına girer ve bu da hem birey hem de tür için önemli bir hayatta kalma avantajı sağlar.

Fakat sıkılmanın zararlı olduğu durumlar da var. Özellikle organizmanın arayışa girme serbestliğinin kısıtlandığı durumlarda. Tüm canlılar çevreleriyle etkileşime girme eğilimindedirler. Fakat bu doğal itki sınırlandırılırsa, can sıkıntısı, insanlarda da olduğu gibi istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Mesela bir hayvan kafeste sıkılmaya terk edilirse, bir süre sonra, kendi etrafında dönme yahut tüylerini yolma gibi davranışlar sergileyebiliyor.

Araştırmacı Peter Toohey, iğrenme duygusunun insanları enfeksiyonlardan koruması gibi, can sıkıntısının da “bulaşıcı” sosyal durumlardan koruduğunu öne sürüyor. Aynen diğer hayvanlarda olduğu gibi, can sıkıntısı hissi, zihnen kısıtlanmış hissettiğimizde ortaya çıkıyor. Mesela yapılan bir çalışmada, deney kapsamında sıkıcı ve tekrarlı bir faaliyete katılmaktan başka seçeneği olmayan insanların, katılmayı tercih ederek aynı işi yapan deneklere göre söz konusu görevi daha sıkıcı buldukları ve zamanın daha uzun geldiğini rapor ettikleri görülmüş.

Alman araştırmacı Thomas Goetz ve ekibi, can sıkıntısı üzerine yaptıkları çalışmalarda 5 farklı tipte can sıkıntısı tespit etmişler: lakayt, ayarlayıcı, araştırıcı, tepkisel ve miskin. Bu sıkılma biçimleri farklı durumlarda aynı kişilerde görülebiliyor ve duruma bağlı olarak birbirlerine de dönüşebiliyorlar. Fakat araştırmacılar, bazı karakter tiplerinin bu can sıkıntısı tiplerinden bazıların yatkınlığı artırıyor olabileceğini de düşünüyorlar.

Can sıkıntısı tipiniz ne?

Can sıkıntısı duygusu, ne kadar olumsuz ve enerjik hissettiğinize bağlı olarak beş farklı biçimde olabiliyor. Bunların hepsini deneyimliyor olabilirsiniz, fakat bir tanesi sizin özel can sıkıntısı durumunuz olabilir. Hangisi, bakalım:

  1. Can sıkıntısını normal ve hatta olumlu bir durum olarak mı algılarsınız?
    Cevap EVET ise siz, “lakayt” tipte can sıkıntısında uzmansınız. Sıkıldığınızda genellikle rahat ve sakinsiniz, bıkkınlık hissetmiyorsunuz fakat aynı zamanda çevrenizle pek etkileşime de girmiyorsunuz. Bu hal, can sıkıntısının en olumlu biçimidir. Yaratıcı düşüncelere dahi yol açabilir.

    Cevabınız HAYIR ise:

  2. Sıkıldığınızda tipik olarak huzursuz ve gergin misinizdir?
    Cevap EVET ise siz, tepkisel can sıkıntısı yaşıyorsunuz. Yüksek düzeyde uyanıklık ve olumsuz duyguların patlamaya hazır bileşimi sizi rahatsız, kızgın ve çıkış arayan bir ruh haline sokuyor. Bu hal, can sıkıntısının en çok zarar veren biçimidir.

    Cevabını HAYIR ise:

  3. Can sıkıntısını genellikle aşırı derecede olumsuz bir duygu olarak mı deneyimlersiniz?
    Cevap EVET ise siz, miskin can sıkıntısı yaşıyorsunuz. Canınız sıkıldığında, kendinizi hiçbir şey yapmak istemez bir halde buluyorsunuz. Bu nahoş can sıkıntısı tipi, depresyon ve öğrenilmiş çaresizliğe en çok benzeyen can sıkıntısı tipidir.

    Cevap HAYIR ise:

  4. Canınız sıkıldığında bu duyguyu ortadan kaldırmak için yollar arar mısınız?
    Cevap EVET ise siz arayıcı tipte can sıkıntısı yaşıyorsunuz demektir. Can sıkıntısı hissetmek sizi olumsuz hislere ve rahatsızlığa itiyor. Bundan dolayı aktif olarak can sıkıntınızı geçirecek yollar arıyorsunuz ve eğer bunda başarısız olursanız, can sıkıntınız tepkisel tipe dönüşebiliyor.

    Cevap HAYIR ise:

  5. Sizin can sıkıntı tipiniz “ayarlayıcı” can sıkıntısı olabilir. Sizin için can sıkıntısı nahoş bir his ve ondan kurtulmanın yollarını arıyorsunuz. Fakat aynı zamanda eğer bir şekilde karşınıza çıkarsa, sıkıntınızı azaltacak seçeneklere de açıksınız.

Psikolog Sandi Mann, özellikle olumlu tipi başta olmak üzere, tüm can sıkıntısı türlerinin bizim için faydalı olabileceğini söylüyor. Mann’a göre her duygu bizde bir amaç için var ve sıkıldığımız zaman, zihnimiz yaratıcı düşüncelerin daha kolay tetiklendiğini bir duruma geçiyor olabilir. Sürekli sıkıcı ve monoton işler yaptırılan katılımcıların yaratıcı fikirler üretmede daha başarılı olduğunu gösteren deneyler de bu durumu doğrular nitelikte. Bunlardan yola çıkan Mann, hayatımızda biraz sıkıntı aramamız gerektiğini bile söylüyor.

Tabii bütün bunların yanında uzun süreli can sıkıntısının organizmayı tehlikeye sokabileceğin de unutmamak lazım. Fakat her türlü bilginin tepemize sağanak gibi yağdığı bu dijital çağda, yapacak ve düşünecek bir şey bulamadan can sıkıntısı çekmek oldukça güç görünüyor. Ve biz, sürekli olarak can sıkıntısından kaçarken, belki de bu ruh halinin bize verebileceği hediyeleri de elimizin tersiyle itiyor olabiliriz.

Kaynak
1 Yorum
  1. iulgerbasku

    Can sıkıntısının bile olumlu olabileceğini öğrenmek enteresan. Çok iyi:)

Yorum Yap