El Yazısı mı Klavye mi?
Teknolojinin gelişmesiyle hayatın birçok alanında işlerimizi kolay ve hızlı bir şekilde yapabiliyoruz. Bilişim teknolojilerinin önemli kolaylıklarından biri de günümüzde el yazısından daha çok kullandığımız klavyeyle yazmadır. Klavyeyle yazarken daha hızlı not alırız. Üstelik bu şekilde yazdığımızda, hızlı yazarken kötü yazma ve yazımızın okunaklı olmaması gibi bir ihtimal de kalmıyor. Bu kolaylığa o kadar çabuk alışıyoruz ki, el yazısı yavaş yavaş hayatımızdan kayboluyor.
Klavyeyle yazmayla el yazısı birbirinden farklı mahiyettedir. İki yazma türü beyinde farklı ağları aktive eder.
El yazısı, farklı becerileri kullanmamamızı gerektiren kompleks bir beceridir. Kaleme ve kağıda dokunup hissetmeyi ve yazma aracını düşüncelerimize göre hareket ettirmeyi gerektirir. Elle yazma aşamasında beynimiz motor hareketlerden geribildirim alır. Bu geribildirim, klavye kullanarak yazma aşamasında alınan geribildirimden önemli ölçüde farklıdır. Çocuklar, el yazısı yeteneğini kazanabilmek için uzun zaman uğraşırlar ve kalemi her harf için yönlendirmeyi öğrendiklerinde karakteristik bir yazı biçimi elde ederler. Fakat klavye kullanırken yazdıklarında tek yaptıkları tuşlara basmaktır. Çocuklar bu yeteneği kalem kullanarak yazmaktan çok daha hızlı kazanırlar.
El yazısı daha yaratıcı sonuçlar sağlar
Kağıtla bilgisayar ekranı da mahiyet açısından farklılık gösterir. Bilgisayar ekranında sayfa düzenini ve yazı tipini değiştirebiliriz ancak daha önce yazılımda görülmemiş bir yazı şekli icat edemeyiz. Kağıt kullanırken ise özgürce her tarafa not alabiliriz. İstediğimiz şekli çizeriz, kağıdı katlayabilir ve kesebiliriz. Bizi kısıtlayan bir yazılım programı yoktur. Bu sebeple kağıt kullanmak, bilgisayar kullanımından çok daha yaratıcı sonuçlar elde etmemizi sağlar.
Yavaş yazmak öğrenmeyi artırır
Elle yazma, klavye kullanmaya göre daha yavaş gerçekleşse de aslında bu durum öğrenmenin güçlenmesini sağlar. Sinirbilimciler, el yazısı kullanımının gittikçe azalmasının gelecek nesillerin okumayı öğrenmesini etkileyeceğini düşünüyor. Her bir harfi elle çizmek, vücut hafızamız sayesinde alfabeyi kavrayışımızı geliştirir. Çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma, alfabeyi elle yazarak öğrenenlerin harfleri tanımasının bilgisayarda yazarak öğrenenlere göre daha güçlü olduğunu gösteriyor. Benzer bir deney bilinmeyen bir alfabeyle yetişkinler üzerinde tekrarlandığında da aynı sonuç elde edilmiş. Harfleri el yazısı kullanarak öğrenenlerin alfabeyi daha iyi tanımanın yanı sıra beyinlerinde Broca alanında da aktivasyon gözlenmiş. El yazısı çocukların sadece daha kolay okumasını değil yeni fikirler üretmelerini sağlar ve öğrendikleri bilgileri unutmamalarına yardımcı olur.
Yazılan metnin niteliği de yazma türüne göre değişir
El yazısının öneminin okumayla ilgili etkileriyle sınırlı olmadığının bir göstergesi de yazdığımız metnin niteliği üzerindeki etkisidir. Üniversite öğrencilerinde derste dizüstü bilgisayarla ve el yazısıyla not almanın farkının araştırıldığı bir çalışmada el yazısı kullanan öğrencilerin ders hakkındaki sorulara daha iyi yanıt verdiği görülmüş. Bu farkın el yazısı ve klavye kullanımının birbirinden farklı bilişsel işlemleri gerektirmesinden kaynaklandığı düşünülüyor. El yazısı kullanan öğrenciler bilgileri özetleyip yorumlayarak kendi kelimeleriyle ifade ederken klavye kullanan öğrenciler çok daha fazla not alıp daha az zihin faaliyetinde bulunuyorlar. Bilgisayarla not alan öğrenciler değerlendirme yapmadan ve düşünmeden tüm içerikleri yazarken bilginin özünü kaybedebiliyorlar. Yine de, klavyenin kelimesi kelimesine yazmaya imkan vermesinden dolayı daha avantajlı olduğu akla gelebilir. Ancak kelimesi kelimesine alınmış notlar, bilgilerin daha çabuk unutulmasıyla sonuçlanıyor. Araştırmada bilgisayarla not alanlar bu konuda uyarıldıklarında ve bilgileri analiz ederek yazmaları istendiğinde de sonuç değişmemiş. Öğrenciler aynı şekilde kelimesi kelimesine not almayı sürdürmüşler. Çünkü zihni zorlamayı gerektirmeyen bir işleme geçmek daha kolaydır.
Uzun vadede de el yazısı daha etkili
El yazısının bu üstünlüğü sadece kısa süre içinde hatırlamakta değil, uzun bir zaman diliminde elde edilmiş kelimesi kelimesine yazılmış notlardan çalışmaya fırsat olduğunda da devam ediyor. Önceki çalışmalarda öğrencilerin bilgileri hatırlayıp hatırlamadıkları yaklaşık bir saat içinde yapılan testlerle ölçülüyordu. Ancak öğrencilere bir hafta çalışma süresi verildiğinde de sonuçlar değişmemiş. Öğrencilerin kendi kelimeleriyle aldıkları notlar etkili hafıza ipuçları sağlar. Bu da bağlama ve içeriğe daha iyi hakim olmaya imkan verir.
Çalışmalar, her ne kadar daha hızlı yazmaya olanak sağlasa da etkili bir zihin performansı için klavyenin daha az tercih edilmesi gerektiğini gösteriyor. Hassas hareketlerle zaman içinde öğrendiğimiz el yazısı, hem gelişim aşamasında hem de yetişkinlik döneminde bize fayda sağlıyor. İnsanlar, dış dünyayla etkileşimde olacak şekilde yaratılmıştır. Klavye kullanımı el yazısına göre bu etkileşimi azaltmaktadır. Teknolojinin kolaylıklarından faydalanırken, bizi biz yapan yeteneklerimizi kaybetmemeye de önem göstermeliyiz.