Günlük Yaşamda Büyülenmeniz İçin 7 Yol

Geçtiğimiz son birkaç yılda, “olağanüstü olarak değerlendirdiğimiz olguları deneyimlerken hissettiğimiz korkuyla beraber saygı ya da hayranlık duygusu, örneğin çok yakınımızda beliriveren bir gökkuşağını gördüğümüzde hissedeceğimiz duygu” (yazı içerisinde kısaca büyülenme olarak ifade edilecektir) üzerine gözardı edilmeyecek miktarda bilimsel çalışma gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmaların bulgularından biri, büyülenmenin, bedenin kronik hastalıkların çıkışı ve ilerleyişi, kalp-damar sistemiyle ilgili rahatsızlıklar ve depresyon ile yakından ilişkisi bulunan iltihaplanma yanıtına ilişkin belirteçleri özel bir şekilde öngörebildiği yönündedir. Ayrıca, bu duygu eleştirel düşünceyi geliştirmekte ve travma sonrası semptomları azaltmaktadır.

Bu konuya ilişkin araştırmaların uygulamaları bazen ilgisizlikle karşılaşabilmektedir, çünkü bahsedilen “büyülenme” durumunun çok nadir yaşanan bir şey olduğu düşünülmektedir. Hatta modern dünyada gittikçe azaldığına inanılmaktadır.

Ancak gerçekten de günümüz dünyasında bu duyguya nadiren mi rastlarız?

Özellikle de iki farklı hattan yürütülen bir dizi araştırma bu sorunun cevabının “hayır” olabileceğini öne sürmektedir.

Birinci hattaki araştırmalar, Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden Amie Gordon tarafından gerçekleştirildi ve büyülenme duygusunun günlük yaşamda oldukça yaygın olabileceğini ortaya koydu. Yaptıkları araştırmaların birinde, araştırmacılar, iki hafta boyunca günlük deneyimlerini bildiren insanların ortalama her üç günde bir bu duyguyu deneyimlediklerini  gözlemlediler.

Daha da önemlisi, aşağıda detaylandırılılacağı gibi, birtakım çalışmalar büyülenme duygusunun bazı kolay ve doğrudan müdahalelerle artırılabileceğini ve bunun belirgin etkileri olabileceğini göstermiştir.

Bu bilgiler ışığında, özetle, büyülenme duygusunun nadir bir olgu olmak zorunda olmadığını ve günlük yaşamımızın içerisinde anlamlı şekilde deneyimlenebileceğini söyleyebiliriz.

İşte size araştırma destekli öneriler ve günlük hayatınızda kolaylıkla kullanabileceğiniz bazı özel pratikler:

1.Doğada büyülenme gezintilerine çıkın.

Bu  günlük hayatta bu duyguyu düzenli olarak edinebileceğiniz yollardan biridir. Yapacağınız gezintilerin amacı bireysel düzlemde, boyutça ya da hacimce, yaşça ya da karmaşıklığındaki detaylar açısından sizden daha yüce bir şeyle iletişim kurmanızı sağlamaktır. Bu karşılaştırma çerçevenizin genişlemesini sağlayacaktır.

Araştırmalar da böylesi doğa gezintilerinin büyülenme duygusunu uyarabileceğini ve bireyler üzerinde belirgin etkiler yaratabileceğini destekliyor. Kaliforniya Berkeley’de yapılan bir araştırmada, Paul Piff ve ekibi, bazı katılımcılardan bir dakika boyunca devasa bir okaliptüs ağacına bakmaları, başka bir gruptan ise büyük binalara bakmaları istenmiştir. Ağaca bakanlar, binaya bakanlardan daha fazla büyülenme duygusu hissetmiş, sonrasında bir insana yardım etme olasılıkları artmış, etik karar verme olasılıkları yükselmiş ve kendilerini diğer insanlardan üstün görme duyguları azalmıştır.

Buna bağlı olarak aşağıdaki önerileri sunabiliriz:

  • Kişisel olarak doğada sizden “büyük” bir şeyle bağlantı kurabileceğiniz ve bakış açınızı genişletecek yöntemler bulun. Bir nehir, dere ya da göl gibi açık ve geniş bir doğal güzellik alanında oturabilirsiniz. Yakınınızdaki büyük bir ağaca dokunabilir ya da evinizdeki çiçeklerin detaylarını inceleyebilirsiniz. Yakınınızda özel bir vahşi hayvan varsa ve bu sizin doğa yürüyüşünüze engel olabilecekse, onları doğal ortamlarında izleme şansınız olduğu yer ve zamanları belirleyin ve onları doğal ortamlarında gözleyin. Yıldızlı bir gecede, Kuzey ışıklarında, güneşin doğuşu sırasında, bir fırtınanın oluşumu anında yapacağınız gözlemler, büyülenme duygunuzu artırmanın garantili yollarıdır. Eğer bir kaynaktan birden fazla kez bu duyguyu edindiysenz, yeni bir kaynak bulmanız faydalı olabilir.
  • Gezintiniz sırasında sizde bir hayranlık duygusu oluşturan bir şeye, en azından bir dakika boyunca dikkatle, tamamen odaklanarak bakın. Sizden ne açıdan büyük olduğunu aklınıza getirin; boyut, hacim, yaş, karmaşıklık… Böylece hayranlık duygunuzun arttığını göreceksiniz. Rahatlayın ve sizi büyüleyen şeyin sizi tamamen içine almasına izin verin.

2.Büyülenme hissini uyandıracak şeylerin bol olduğu yerlere gidin.

İnsanlık tarihi boyunca, insanlar kendilerinde hayranlık duygusu oluşturan yerlerden, kendilerine o hissi hatırlatacak malzemeleri toplayıp saklamış ve bunları bazı yerlerde sunmuşlardır. Bazı mezarlıklar, saklama yerleri, kütüphaneler, hayvanat bahçeleri, tarihi mekânlar, ibadet yerleri, tiyatrolar, konser alanları ve müzeler birer büyülenme kaynağı olabilir. Buna bağlı olarak, vereceğimiz ikinci öneri bu alanlara düzenli olarak büyülenmeye gitmektir.

Hayranlık kaynaklarını ziyaret etmenizin avantajları Berkeley’deki Paleontloji Müzesi’nde Michelle Shiota ve meslektaşlarınca gerçekleştirilen bir çalışmayla ortaya konulmuştur. Bu çalışmada, bazı katılımcılardan bir dakika boyunca Tyrannoaurus rex iskeletinin bir kopyasına, diğer bir gruptan ise koridordaki bir merdivene  bakmaları istendi. Trex’e bakanlar kendilerini daha büyük bir gruba dahil (bir biyolojik tür gibi) hissetme eğilimi göstermişlerdir. Yani hayranlık duygusu farklı geçmişlerden gelen bireylerin birbiriyle ortaklık hissetmelerini sağlamıştır.

Dolayısıyla,

  • Yerel bir mezarlık, korunmuş bir alan, bir kütüphane, hayvanat bahçesi, tarihi bir yer, ibadet yeri, tiyatro, konser alanı ya da müze gibi, kişisel olarak bağlantılı hissedebileceğiniz ve bireysel referansınızı aşmanızı sağlayacak bir yer belirleyin. Eğer daha önce bulunduğunuz bir yere gidecekseniz de oraya farklı bir gözle bakmayı deneyin.
  • Bu yerlerde gözleyeceğiniz büyüklüğün tadını daha iyi çıkarmak için gitmeden önce biraz araştırma yapmak iyi olabilir. Özellikle, gideceğiniz yerin tarihini, orayla ilgili hikâyeleri ve etkilerini iyi öğrenirseniz hayranlık duygunuz pekişebilir.

[showhide type=”pressrelease” more_text=”Devamını oku…” less_text=”Devamını gizle…” hidden=”yes”]

3.Deneyimlerinizi kaydedin.

Günlük yaşamınızda büyülenme deneyimlerinizi artırmak için edindiğiniz her deneyimi anlamlı bir şekilde kaydedin. Yapılan birkaç müdahale araştırması, geçmiş deneyimlerin detaylı bir şekilde yazılmasının bu deneyimlerin sıklığını artırdığını göstermiştir. Örneğin, Melaine Rudd ve arkadaşlarının yönlendirdiği bir çalışmada “dünyayı anlama biçiminize etki eden son derece etkileyici ve büyük bir şeye karşı hissettikleriniz” üzerine bir yazı yazması istenen grubun, mutlu deneyimlerini yazan gruba kıyasla sonrasında daha şiddetli büyülenme deneyimleri yaşadığı, sabırsızlık duygularının azaldığı ve gönüllü işler için daha istekli oldukları bulunmuştur.

Kuzey Karolina Üniversitesi’nden pozitif psikoloji araştırmacısı Barbara Fredrickson, Positivity isimli kitabında, insanların pozitif duygularına ilişkin bir not defteri tutmalarını önermektedir. Büyülenme duygusu da bu defterde not edilmesi önerilen duygulardan biridir.

Yukarıda bahsi geçen araştırma sonuçlarını kendiniz deneyimlemek isterseniz Frederickson’un aşağıdaki önerilerini izleyebilirsiniz:

  • Büyülenme deneyimlerinizi kayda alın; size kişisel olarak edindiğiniz en büyüleyici anları hatırlatacak fotoğraflar ve nesneleri. Bu fotoğraf ve nesneleri edinmek oldukça önemli. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, uyarıcı bir değişkenin fotoğrafının çekilmesinin onun duygusal etkilerini artırdığını göstermektedir.

Bu kayıtlarınızın bir parçası olarak, Fredrickson’un aşağıdaki sorularını da mümkün olduğunca detaylı bir biçimde cevaplayabilirsiniz:

  • Çevrenizde olup bitenden, merak ve etkilenmeye bağlı olarak, ne zaman gerçekten büyülendiniz?
  • Bir şeyin büyüklüğü ve güzelliği size ne zaman kaldırabileceğinizden fazla geldi?
  • Bir şeyin büyüklüğü dolayısıyla ne zaman durup ona bakmaya zorunlu hissettiniz?
  • Ne zaman kendinizi sizden daha büyük bir şeyin parçası olarak hissettiniz?

4.Büyülenme ilhamı veren şeyler üzerine meditasyon yapın.

İnsanlar, ona bu ismi versinler ya da vermesinler, binlerce yıldır, içsel hayatlarını zenginleştirmek için meditasyonu kullanmışlardır. Hayal gücünüzü dahil ettiğiniz özel bir meditasyon, büyülenme duygusunun tetiklenmesinde özellikle etkili olabilir.

Standford Üniversitesi’nden Antropolojist Tanya Luhrmann, hayal gücü temelli meditatif egzersizlere ilişkin çalışmaları başlatan kişi olmuştur. Oldukça tartışmalı bir çalışmasında, araştırma ekibi, deneye katılan Hıristiyanlardan her gün otuz dakika olmak üzere, haftanın altı günü, dört hafta boyunca ya İncil’deki bazı kilit pasajlarla ya da Gospel’deki öğretiler üzerine meditatif dualar etmeleri istendi. Katılımcılara meditasyonun en önemli kısmının hayal gücünü kullanma, kendini Tanrı’ya mümkün olduğunca yakın hissetme, yazılanların içerisinde yer alma ve bahsi geçen her şey sanki şu an yaşanıyormuş gibi hissedilmesi olduğu söylendi. Bunu yaparken tüm duyularının sürece nasıl katılacağı onlara konusunda bazı bilgiler verildi. Çalışmanın sonunda, meditatif egzersizleri daha sıklıkla yapan grup, güçlü deneyimler edinmeye ve bir büyülenme duygusu yaşamaya daha meyilli oldular.

Büyülenme duygusuna ilham verecek çeşitli meditasyonlar için:

  • Şiirsel, kutsal veya sizin için büyülenme oluşturabilecek bir yazı seçin. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız güvenilir bir kaynaktan öğütler alın. Sakinleşin ve metni yavaşça okuyun; kelimelere, önemli cümlelere ve kalbinizi hızlandırıp sizi büyük bir güce bağlayan fikirlere odaklanın. Gözlerinizi kapatın ve görüntülerle, seslerle, kokularla ya da hislerle, yazıyla değişen mümkün olan en detaylı biçimde bağlantı kurun.
  • Benzer şekilde ilham verici  ya da manevi hissiyatları tetikleyici bir müzik dinlerken hayal gücünüzü sözlerden sizi gördüğünüz, duyduğunuz ve hissettiğiniz bir yeri anımsatan yerlere gidin.
  • En az 10 dakika boyunca size büyülenme duygusu veren bir şeyi anımsamaya çalışın. Rahatlayın ve tüm duyularını o deneyimi yeniden kurmaya, nerede olduğunuzu neler hissettiğinizi tüm detaylarıyla yeniden oluşturmaya çalışın. Duyguları bedeninizin hangi kısımlarında ve nasıl hissettiğinize dikkat etmeye çalışın. Bu hislerin tüm beden ve zihninize yayıldığını düşünün.

5.Büyülenmeyi tetikleyen hikâyelerle bağ kurun.

Bazı hikayeler, büyülenme fırsatları oluşturabilir çünkü bunlar bizi sıradan hayatların bildik sınırlarını aşmamızı sağlayabilirler. Bunu göz önünde tutarak vereceğimiz beşinci öğüt, bireysel düzlemde büyülenme tetikleyici hikâyelerle bir bağ oluşturmanızdır.

Yine Melaine Rudd ve ekibi tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, hikâyelerin büyülenme hissini tetikleme potansiyelleri ortaya konulmuştur. Bu araştırmadaki katılımcılardan okudukları hikâyedeki ana karakterin ne hissediyor olduğunu tanımlamaları istenmiş.  Bir gruba, Paris’i görmek için Eyfel Kulesi’ni tırmanan bir karakter sunulmuşken diğerlerine boş bir araziyi görmek için ismi bilinmeyen bir kuleye tırmanan adamın hikâyesi anlatılmıştır. Eyfel Kulesi’ne ilişkin hikâyeyi okuyan grup daha fazla büyülenme belirtisi göstermiş, zamanın yeteri kadar var olduğuna inanmış ve kendi hayatlarıyla daha yüksek bir doyum bildirmişlerdir.

Hikâyelerin bu gücünü göz önünde tutarak,

  • Büyülenmenizi tetikleyecek hikâyelerin olası kaynaklarını belirleyin. İyi yazılmış edebi metinler, biyografiler ve kutsal metinler böyle imkânlar sunabilirler. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız güvenilir bir iki kaynağa fikrini sorabilirsiniz. Özellikle biyografiler için özel bir mistizmi olan ve sizin hayranlık duyduğunuz kişileri seçmeye çalışın. Okurken ana karakterin ne hissettiğini anlamaya gayret gösterin.
  • Büyülenme hikayelerini birbirinizle paylaşabileceğiniz gruplar ve akşam yemekleri düzenleyin. Katılımcılardan olayın nerede ve nasıl olduğuna, nasıl hissettiklerine ve deneyimin uzun süreli etkilerine karşı mümkün olduğunca fazla ayrıntı vermelerini isteyin. Bir diğer seçenek olarak, kendiliğinden gelişen sohbetlerde büyülenmeye ilişkin deneyimlerin aktarılmasına fırsatlar yaratın. Örneğin, bir aile ya da arkadaş toplantısında seyahatten yeni dönen birine böyle bir deneyimi olup olmadığını sorun. Olmuşsa, bunu ondan dinlemeye çalışın.

6.Büyülenme deneyimi için medyayı kullanın.

Bir sonraki önerimiz büyülenme deneyimleri için bazı teknolojik araçları kullanmanız. Her ne kadar bunun bazı sınırlamaları olsa da -örneğin, aracı ile deneyimlenen büyülenme hissinin daha zayıf olması ihtimali gibi- medya üzerinden büyülenme deneyimi arama oldukça kolay ve hızlıdır. Çünkü medya üzerinde büyülenme tetikleyici çok sayıda doğal görüntünün, yeteneğin, konuşmaların ve müziklerin kaydı vardır.  Dahası, şaşırtıcı bir şekilde, yapılan bazı çalışmalar kısa süreli bile olsa medya ile etkileşme büyülenme hissini tetikleyebilmekte ve bunun önemli etkileri olabilmektedir. Örneğin, Paul Piff ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği bir çalışmada 5 dakika boyunca nehirler, dağlar, ormanlar ve kanyonlar izleyen katılımcılar, eğlendirici ya da özel bir hissi olmayan görüntüler izleyenlere kıyasla kendilerini daha “küçük” hissetmişler ve daha yüksek bir cömertlik göstermişlerdir.

Buna bağlı olarak,

  • Sizde büyülenme hissini tetikleyecek bir “çalma listesi” oluşturabilirsiniz. Bu listede videolar, müzik ve konuşmalar olabilir. Bunlar aracılığıyla size fazla gelen bir büyüklük, tüylerinizi diken diken eden bir erdem hikâyesi veya yetenek, ve kendinizden daha büyük bir şeyle bağlantı kurmanızı sağlayan deneyimlerle etkileşimi mümkün kılabilirsiniz. Çaldığınız bu listenin sizi içine alması için zaman verin. Birkaç dakikalık güçlü bir deneyim duygusal durumunuzu derinden etkileyebilir.

7.Büyülenmeye karşı haberdar ve duyarlı olun.

Eğer yukarıda yazılan tüm bu fikirleri bir tek, genel öğüte indirgeyecek olursak bu “Günlük hayatınızda büyülenme hissinden faydalanmaya karşı haberdar olun” olacaktır

Hayatınızda, büyülenme hissinden faydalanarak bir etkilenme yaşamaya ihtiyacınız olduğunda bunu fark edin ve istekli olarak sizi büyüleyecek bir deneyim arayışına koyulun. Örneğin,

  • Sabırsız ya da stresli olduğunuzun farkına varın. Bu zamanlarda, büyülenme hissi anı fark etmenizi ve zamanın esnediğini hissetmenizi sağlayabilir.
  • Kendinizi yalıtılmış ya da fazlasıyla kendisiyle muhatap hissederseniz, büyülenme hissi daha büyük bir gerçek üzerine düşünmenizi sağlayabilir ya da diğer insanlarla bağınızı güçlendirebilir.
  • Hayatınızın gidişinden memnun olmadığınızın ya da genel olarak çok iyi hissetmediğinizin farkına varın. Büyülenme hissi daha iyi hissetmenize neden olur.
  • Manevi duygularınızın köreldiğini ya da bu tür bağlantıları yitirdiğinizi gözleyin. Büyülenme hissi sizi aşan ve sizden büyük bir şeyle bir bağlantı kurmanızı sağlayabilir.
  • Belki, tüm bunlardan daha önemli olan, günlük hayatınızda büyülenme hissini deneyimlemek istiyorsanız bu isteğinizi canlı tutun ve bunu edinebileceğinizi potansiyellere karşı duyarlı olun.
  • Büyülenme hissini edindiğiniz her an bunu sözlü olarak dile getirin. Bunları not ettiğiniz bir günlük tutun, deneyimlerinizi sosyal medyada paylaşın ya da sevdiklerinizle yaptığınız sohbetlerde bunlardan bahsedin. En basitinden kendi kendinize bilinçli bir arayışla, o gün uykuya gitmeden önce büyülenme deneyimi gerçekleştirdiğinizi söyleyin.
  • Dikkatinizi bilinçli bir şekilde büyüleyici kaynaklara yönlendirin; bunlar küçük belirsiz ve sesiz dahi olsa… Henry Miller’ın dediği gibi:

Bir insan herhangi bir şeye dikkat kesildiğinde, bu bir tutam ot bile olsa, baktığı şey kendi içinde gizemli, büyüleyici ve tarif edilemez muazzamlıkta bir dünya olur.

*Çevirmenin eklentisi: Anlayabileceğiniz düzeyde yazılmış bilimsel gerçeklik yazılarını okuyun. Doğanın sırlarına ilişkin edineceğiniz her bilgi, kaçınılmaz bir bir büyülenme hissine neden olur. Örneğin, omzunuzun üzerinde taşımakta olduğunuz kafanızın içinde bulunan ve iki avucunuza sığacak büyüklükte olan beyninizin ortalama 100 milyar nörondan oluştuğunu ve bunların ortalama 100 trilyon iletişim ağı oluşturduğunu, yani nöron başına düşen ortalama iletişim ağı (sinapsis) sayısının 1000 olduğunu hatırlayın. Bir şeyi gözünüzle bir saniyeden bile kısa süre gözlemekle o şey hakkında ne çok fikir edindiğinizi fark edin. Tüm bunların bilimsel verilerle ispatlanmış olduğunu idrak edin. Sizce de büyüleyici değil mi?

Abrakadabra!

[/showhide]

Kaynak

Yorum Yap