Hafızaya Ziyan Müzikler #2

Birkaç hafta önce sizlerle hafızaya ziyan müzikler dinlemiştik. Dream Theater’ın değişken ölçüleri, Tool’un fibonacci sekanslarıyla yazılmış parçasından sonra hafızalarımızı biraz nadasa bıraktım.

Bu hafta ise hafızaya ziyan müziklerde farklı bir kategoriye değineceğim: Uzun parçalar.

Genelini progresif müziğin ihtiva ettiği bu tür müzikler her biri adeta bir albüm niteliğinde ve uzunluğunda olurlar. Tek seferde yarım saatlik melodiler ve sözleri ezberlemek, senkopları takip etmek gerektiğinden büyük bir özveri ve hafıza gücü ister.

Jordan Rudess – Tarkus

Aslında bir ELP (Emerson Lake & Palmer) şarkısı olan Tarkus, neredeyse 23 dakikalık uzunluğuyla tam bir meydan okuma. Jordan Rudess (Dream Theater) bu şarkıda birçok ünlüyle çalışmış, bunlardan birisi de sesinden hemen tanıyacağımız Steven Wilson (Porcupine Tree).

Dream Theater

Octavarium

Dream Theater’ın en uzun parçalarından ve bunların arasından en çok tanınanıdır Octavarium. Aynı zamanda albüme de adını veren bu parça yine psikolojik tahliller içeren güzel sözlerle bezenmiş, atmosferik synthesizer’lar, değişken melodiler ve harika bir bitişe sahiptir.

Count of Tuscany

Konu Dream Theater olunca uzun parça bulmak konusunda hiç sıkıntı çekmiyoruz. Bundan önce çıkan Octavarium daha uzun ve değişken sayılabilecek bir parça denebilir. Fakat işin içine anlatılan teatral hikayenin derinliği ve harmonik zenginlik girince Count of Tuscany ilk sırada gelir.

Illumination Theory

Yeni davulcuları Mike Mangini ile ikinci abümleri olan Dream Theater başlıklı albümün en uzun parçası Illumination Theory yine çok çeşitli ve biraz da Scenes From A Memory’nin melodik izlerini taşıyan bir parça.

Pink Floyd – Echoes

Pink Floyd’u tanımayan var mıdır bilmem. Echoes şarkısı ise zamanının çok ötesinde bir vizyonla, plağın bir tarafının tamamını tek başına kaplayan bir şarkıydı. Bu yönüyle şarkının endüstriyi yeniden şekillendirdiği söylenebilir. Hatta şarkının Stanley Cubrick’in 2001: A Space Odyssey filmiyle yakından alakalı olduğu (illuminati confirmed) konusunda da spekülasyonlar olmuştu zamanında.

Transatlantic – All of the Above

Bir rüya takım olan Transatlantic’in bu yarım saatlik şarkısında sürüyle melodik geçişler, ezber edilmesi gereken tonla şey duyacaksınız. Bırakın çalmasını, vokalle ezberden eşlik edilmesi dahi son derece zor bir parçadır kendisi.

Gruptan bahsedecek olursak, rüya takım demiştik değil mi? Her birisi ayrı bir progresif müzik canavarıdır.

Davul: Mike Portnoy
Klavye ve Vokal: Neal Morse
Gitar: Roine Stolt
Bas: Pete Trewavas

Neal Morse – Sola Scriptura

Geldik en ağır topa, Neal Morse’un Sola Scriptura’sına. Bu albüm 4 şarkıdan oluşur ve toplam 1 saat 16 dakika sürer. En uzun şarkı 29 dakikadır fakat 5 dakikalık bir parça haricinde diğer üç şarkı hep uzun ve çok geçişlidir. Albümde 3 kişi sabit olsa da bazı bölümlerde Paul Gilbert gibi büyük isimler boy göstermiştir.

 

Serinin bir önceki yazısı için:

FibonacciSpiral
Hafızaya Ziyan Müzikler #1

Yorum Yap