Hava Kirliliği Genlerimizi Etkiliyor, Peki Ne Yapabiliriz?
Günümüzde dünya genelinde ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği, çevresel bir problem olmanın ötesine geçmiş ve sağlığımızı tehdit etmektedir. Çalışmalar, “ince parçacıklı madde” olarak bilinen çok küçük parçacıkları solumanın DNA’mıza epigenetik işaretler eklediğini gösteriyor. Bu durum felç, Alzheimer, Parkinson, bilişsel hasarlar ve nörogelişimsel bozukluklara yol açma potansiyeli oluşturuyor.
DNA’mız çevresel faktörlerden etkilenmeye açıktır. Yaşamsal bilgilerimizi içeren DNA’mızın genetik kodu değişmese de DNA’ya eklenen epigenetik işaretler genlerin ifadesini yani genlerden üretilecek ürün seviyesini etkileyebilir.
Hava kirliliği DNA’da epigenetik değişimler yapıyor
Yapılan çalışmalar, trafik kaynaklı hava kirliliğinin ve dizel egzoz dumanlarının DNA’da epigenetik değişimlere yol açtığını gösteriyor. Özellikle kirlilik olmak üzere çevresel toksinlerin DNA’ya kimyasal işaretler ekleyerek sağlığımızı etkilediğini biliyoruz.
Hava kirliliğindeki parçacık maddelerden kaynaklanan oksidatif stres ve DNA hidroksimetilasyonu gibi faktörlerin nörodejeneratif hastalıkların gelişimindeki rolünü incelemek için yapılan çalışmalar bu kirliliğe maruz kalan hücrelerin bazı farklılıklar gösterdiğini ortaya çıkardı. Sinir hücrelerinde hücre döngüsünün durduğu ve programlı hücre ölümü ile hücre çoğalmasının azaldığı gözlemlendi. Bu sonuçlar kirlilik gibi çevresel faktörlerin sinir hücrelerini etkileyebileceğini ve dolayısıyla sinirsel rahatsızlıklarda rol oynayabileceğini gösteriyor.
Peki hava kirliliğinin bu olumsuz etkilerini azaltmak için çevremizi uzun vadede korumaya çalışmak dışında ne yapabiliriz?
University of Colombia‘da yapılan bir çalışma hava kirliliğinin vücudumuzdaki olumsuz etkilerinden korunmak için B vitamini tüketimimizi artırabileceğimizi gösteriyor.
Hava kirliliğine maruz bırakılan ve mitokondriyal oksidatif enerji metabolizmasında epigenetik değişimler olduğu gözlemlenen bireylerde hava kirliliğinin DNA metilasyonunu profilini bozduğu gösterildi. DNA metilasyonu, gen ifadesini baskılama potansiyeli taşıyan bir epigenetik işarettir.
Çalışma sırasında katılımcılara verilen B vitamininden zengin ürünün içerikleri gündelik olarak tüketebileceğimiz gıdalarda da var. Hazırlanmış ürünün içeriğinde olan “folik asit”; tahıllarda, sebze ve meyvelerde ve fasulyede bulunur. Balık, kümes hayvanları, et, yumurta ve süt ürünleri B12 vitamininden zenginken B6 vitamini koyu yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur.
Genlerimiz; maruz kaldığımız stresten, besinlerden ve bu çalışmalarda da gördüğümüz gibi soluduğumuz havadan dahi etkilenebilir. Bu çalışmalar kendimizi ve gelecek nesilleri korumak için çevre temizliğinin büyük önem taşıdığını bir kez daha hatırlatıyor.