İlginç Bir Genetik Vaka: Kimerizm

İki sperm tarafından ayrı ayrı döllenmiş iki ayrı yumurtanın gelişmesi ile oluşan iki embriyonun (çift yumurta ikizi kardeşlerin), gelişmenin erken döneminde birleşerek tek bir canlı olarak doğması durumunu tanımlayan kimerizm sözcüğünün kökeni, Yunan mitolojisinde Likya’da terör estiren, aslan başlı, keçi gövdeli, şeytan kuyruklu, ağzından ateş saçan “chimera” adlı bir canavara dayanır.

Canlıda döllenme, kan transfüzyonları, kök hücre transplantasyonu, organ transplantasyonu gibi durumlarla edinsel kimerizm ortaya çıkabilir ve geçici ya da kalıcı kimeraların oluşmasına sebep olabilir. İnsanlarda en yaygın görülen kimerizm şekli, çift yumurta ikizi gebeliğiyle meydana gelir. Peki, bu olay nasıl gerçekleşir?

İki embriyodan birinin gebeliğin çok erken evresinde ölmesiyle, bazı hücreleri diğer ikizinin hücreleri ile birleşir ve sonuçta kendi DNA’sının yanında doğmayan ikizinin DNA’larını da taşıyan kimerik bir birey meydana gelir. Embriyo büyüdükçe, iki ayrı embriyodan gelen farklı hücre grupları farklı organların oluşumunda yer almaya başlayabilir. Kimerik bir bireyin karaciğeri kendisine ait hücre grubundan, böbreği ise ikizine ait hücre grubundan köken almış olabilir. Bu durumda, doğal olarak bu iki organın genetik yapıları birbirinden farklı olacaktır. Hatta kimerik doğan dişi bir bireyde, sağ yumurtalığının kendisine, sol yumurtalığının ise dünyaya gelmeyen ikizine ait olma olasılığı vardır. Bu durumda, kadının dünyaya getirdiği bebek, doğmayan ikizinin DNA’sını taşıyor olacaktır (teyzesinin veya dayısının).

Kimerik bir kişiyle ilgili görülen davada, yanlış bir beraat kararı verilebileceği gibi, suçsuz birinin suçlu olarak ceza alması da mümkün olabilir. 2002’de bununla ilgili ilginç bir olay gerçekleşti.

chimera-300x0

Çocuklarına bakamadığı gerekçesiyle devlet yardımına başvuran Lydia Fairchild, eşi ve çocukları, verdikleri kanın analizi sonucu ilginç bir durumla karşı karşıya kaldılar. Çıkan sonuçta kadının eşi, çocukların babası ancak kendisi iki çocuğunun annesi değildi. Sonuçlara itiraz edilmesi üzerine testler yenilendi fakat yine de sonuç değişmedi. Üstelik anne “çocuk kaçırma” suçlamaları ile karşı karşıya kaldı. Bu gelişmeler yaşanırken üçüncü çocuğunu doğuran anneden ve yeni doğan bebeğinden kan alınarak DNA analizi yapılmış fakat test sonuçları, bebeğin diğer iki çocuk ile kardeş olduğunu, babanın kendi babası olduğunu, Lydia’nın ise annesi olmadığını ortaya koydu. Kadın, ikinci bir suçlama olarak “yasal olmayan yollarla rahim kiralayarak gelir elde etmek” suçlamasına maruz kaldı. Savcılık her üç çocuğun da anneden alınarak sosyal hizmet kurumuna yerleştirilmesini talep etti. Avukatın bu durumu bir genetik uzmanı ile tartışması üzerine, kadının yeryüzünde bilinen az sayıda kimerik insandan biri olduğu, yani tek bedende birden fazla tipte DNA profiline sahip olduğu anlaşıldı. Sonuçlara itiraz eden avukat, testlerin yenilenmesi istemi ile tekrar mahkemeye başvurdu ve kadının incelenebilecek tüm dokularında DNA analizi yapıldı. Sonuçta Lydia’nın cilt, saç, kan ve yanak içi hücrelerinin DNA’sı çocukların annesi olamayacağını gösteriyorken rahim içinden alınan hücrelerle her üç çocuğun da annesi olduğu kanıtlandı. Nihayet Lydia’nın duruşmalarla geçen kabusu dolu yılları böylece sona erdi ve çocuklarına devlet yardımı bağlandı.

*Öne çıkarılmış görsel: Davide Bonazzi @SalzmanArt for TED

Kaynaklar:

http://dergipark.ulakbim.gov.tr/arsiv/article/view/5000072532/5000066779

http://dergipark.ulakbim.gov.tr/v2/harvester/index.php/record/view/192124

https://www.psychologytoday.com/articles/201303/the-you-in-me

Yorum Yap