Kadınlar ve Renklerin Yüzlerce Tonu

Yeşil, sarı, mavi, kırmızı ve dünyamızı güzelleştiren birçok renkler… Bu güzel renklerin yüzlerce tonu olsaydı? Algılayamadığımız ufak ayrıntılar bile bizim için algılanabilir olsaydı?

Tıpta “tetrakromasi” olarak adlandırılan hastalık, normal bireylerin algılayamadığı renklerin algılanması durumudur. Bu hastalığa sahip bireyler, renkler arasındaki ince ayrıntıları fark edebilir ve normal bir bireyin tek renk algıladığı rengi onlarca tonla algılayabilirler.  Yapılan araştırmalarda, 1 milyon rengin algılanabildiği bulundu. Ancak tetrakromasi hastaları için bu durum yüz katına çıkabiliyor.

Renk konileri

Renklerin algılanması nesnelerden gelen sinyallerin kombinasyonuna bağlıdır. Normal bir bireyde renk algısını sağlayan 3 farklı koni bulunmaktadır. Nesnelerden gelen sinyaller, bu üç koni sayesinde algılanır ve renk farklılıkların algılanması konilerdeki yoğunluk derecesine bağlıdır. Renk duyarlılığı kişiden kişiye farklılık gösterse de ortalama olarak aynıdır. Ancak tetrakromasi hastalarında duyarlılık artmıştır. Bu durumdan yola çıkarak bu hastalığa sahip bireylerde dört koni olduğu düşünülüyor. Dördüncü koni sayesinde renk tonları arasındaki ufak farklılıklar ayırt edilebiliyor ve farklı renkler algılanabiliyor.

Neden kadınlar?

a-tetrachromat-fanfareKadınların renk algısının erkeklerden daha iyi olduğu biliniyor. Erkekler, renkler arasındaki farklara dikkat etmezken kadınlar bu konuda erkeklerden daha dikkatlidir. Ayrıca kadınların %12’sinin tetrakromasi hastası olabileceği tahmin ediliyor. Bunun nedeni ise X kromozomunda meydana gelen mutasyonun bu hastalığa neden olmasıdır. Erkeklerde tek X kromozomu olduğundan görülme olasılığının düşük olduğu düşünülüyor. Yine de erkeklerin de bu hastalığa yakalanabileceği göz önünde bulunduruluyor.

Eğitim renk algısını etkiler mi?

Tetrakromasi hastalarının iletişimiyle onlar kadar renk tonlarını ayırt edemeyen bireylerin kısmen de olsa algısının değişebileceği düşünülüyor. Ancak algının eğitimle tamamen değiştirilemeyeceği de kabul ediliyor.

Bir tetrakomasi hikâyesi

BBC Future’dan David Robson’ın aktardığına göre, ressam olan Antico, küçüklüğünde kendinde bir farklılık olduğunu hissetmiş. Başından geçen ilginç bir olay şöyle: Çocuklara bir gezide suların üzerindeki renkleri anlatırken öğrenciler sadece kafa sallayarak tepki veriyorlarmış. Yıllar sonra bu durumun çocukların o renkleri görmediğinden kaynaklandığını anlayan Antico, “Diğer insanların gördüğüm renkleri görememesi beni çok şaşırttı” diyor.

Şu an farklı tonları barındıran bir sanat galerisi olan Antico, en sevdiği rengin beyaz olduğunu söylüyor. Diğer renklerdeki yoğunluk ve ton farklılıklarının kendisini yorduğunu, beyazdaki farklılıkların ise gözünü o kadar yormadığını belirtiyor. Beyazın onu dinlendirdiğini de ekliyor.

Hikâyede Antico’ya renk cümbüşünü yaşatan mutasyon, kızında renk körlüğü olarak ortaya çıkmış. Oldukça farklı olan bu durum da dikkatleri üzerine çekiyor.

Kaynak

Yorum Yap