
Giydiğiniz şeyler, düşünme biçiminizi, performansınızı ve hatta bedeninizde salgılanan hormonların düzeyini değiştiriyor. Hem de bazen hiç beklemediğiniz şekilde!
Kimimiz kılık-kıyafetimize oldukça özen gösteririz. Bazılarımızın hazırlanıp evden çıkabilmesi bile çok uzun zaman alabilir. Bazılarımız için ise kıyafet giyip çıkartmak, bilinci kullanmayı bile gerektirmeyecek kadar otomatik bir süreçtir. Üzerine ne bulursa geçirip hemen güne başlayanlar da az değil. Giyinmeye verdiğimiz önem ne olursa olsun, birçoğumuz giyinme denen şeyin aslında “diğer insanlarla” ilgili bir şey olduğunu düşünme eğilimindeyizdir. Yani ne giydiğimizin, giysilerimizin taşıdıkları görüntü ve mesajların bizden ziyade diğer insanları etkileyeceğini varsayarız. Halbuki konuyla ilgili yapılan araştırmalar bunun pek doğru olmadığını gösteriyor. Giydiklerimiz, en fazla bizim ruh halimiz, hatta hormonlarımız üzerine etki ediyor.
Takım elbise
İşinizde “büyük fikirlerin” insanı olmak istiyorsanız, takım elbise giymenizde fayda var. Social Psychology and Personality Science dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre bilişsel birtakım testlerden önce deneklerden normal günlük kıyafetler veya resmi kıyafetler giymeleri isteniyor. Takım elbise gibi resmi bir kıyafet giyenlerde soyut düşünme yeteneğinin artış gösterdiği kaydediliyor. Soyut düşünce, yaratıcı ve uzun dönem stratejik kararlar açısından önem arz eden bir düşünce biçimi. Deney sonuçlarına göre, bilişsel süreçlerdeki bu değişiklik, kıyafetlerinden kişiye yansıyan öz-güç algısı ile yakından ilişkili.
Salaş giyim
Gündelik kıyafetlerle iş görüşmelerine gitmek çok iyi bir fikir değil. 2014 yılında Journal of Experimental Psychology dergisinde yayımlanan bir araştırmada, erkek deneklere ya günlük kıyafetleri ya normal kazak veya takım elbise giydiriliyor. Ardından da bir başka katılımcı ile görüşme yapmaları gereken bir oyuna katılıyorlar. Takım elbise giyenlerin diğer iki gruba göre kendileri için daha avantajlı olacak anlaşmalar yapabildikleri gözleniyor. Ayrıca, alınan vücut sıvısı örneklerinden yapılan analizlerin sonucunda, günlük kıyafetler giyenlerin testosteron düzeylerinin daha düşük olduğu görülüyor. Erkeklik hormonu olarak da bilinen testosteron aynı zamanda cesaret, girişkenlik ve sosyal üstünlük davranışlarını tetikleyen bir etkiye sahip.
Doktor kıyafeti
Daha iyi odaklanmak istiyorsanız hemen bir doktor önlüğü giyin! Journal of Experimental Social Psychology dergisinde yayımlanan 2012 Temmuz tarihli bir çalışmaya göre, dikkat gerektiren bir görevi yerine getirmeleri istenen katılımcılardan, laboratuvar önlüğü giyenler, diğerlerine göre yarı yarıya daha az hata yapıyor. Bir diğer dikkat değerlendirme çalışmasında, giydikleri önlüğün doktor önlüğü olduğu söylenen katılımcılar, giydikleri önlükleri boyacı önlüğü olarak bilen ve sadece ekranda doktor önlüğü gören katılımcılara göre daha iyi bir performans gösteriyorlar.
Kırmızı olsun!
2004 olimpiyatlarında galip gelen dövüşçülerin maviden daha çok kırmızı renkli forma giydikleri bulgusundan yola çıkan araştırmacılar, bu renklerde giyinmenin psikolojik etkileri üzerine bir dizi çalışma yaptılar. Şubat 2013’de Journal of Sport and Excercise Psychology dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, benzer yaş ve ağırlıklarda birbirleri ile eşleştirilen 28 erkek atlet, kırmızı ve mavi formalar giydirilerek karşı karşıya getirildiğinde, kırmızı giyenlerin yarışmadan önce hem daha fazla ağırlık kaldırabiliyorlar hem de karşılaşma sırasında kalp hızlarının mavi giyenlere göre daha yüksek seyrediyor. Fakat bu “olumlu” değişikliklere rağmen, sadece forma rengi galibiyeti belirliyor gibi görünmüyor.
“Çakma” etkisi
Havalı görünmek için çok uğraşmak geri tepebiliyor. Pahalı güneş gözlükleri verilen ve bunların “çakma” olduğu söylenen kadın katılımcılar, gözlüklerin orijinal olduğunu bilenlere göre, para alış-verişine dayanan laboratuvar deneylerinde daha fazla hile yapma eğilimi gösteriyorlar. Sahte güneş gözlükleri aynı zamanda katılımcıların diğerlerinin davranışlarını daha şüpheli görmelerine de neden oluyor. 2010 yılında Psychological Science dergisinde yayımlanan bu çalışmanın araştırmacıları, “çakma” gözlükler kullandıklarını düşünen insanların kendilerini “daha ucuz” algıladıkları için, etik olmayan davranışlara daha fazla meylettiklerini söylüyorlar.
Kırmızı spor ayakkabı etkisi
Bazen, kuralların biraz dışına taşmak karşınızdaki insanlarda oldukça olumlu bir sinyal olarak algılanabiliyor. Mesela, ciddi bir kıyafetle sunum yaparken kırmızı spor ayakkabı giyen bir profesör, dinleyiciler tarafından daha orijinal ve saygı duyulmaya değer olarak algılanıyor. Marjinal giyim tarzları genelde itici görünse de böyle ufak tefek sapmalar, uygun bağlam içerisinde, oldukça olumlu algılar oluşturabiliyor.
Özetle, kıyafetleriniz, davranışlarımızı sandığımızdan daha fazla etkiliyor.
Kişisel bir not:
Bu haberi yazarken elimde olmadan büyük halk ozanımız Barış Manço’nun o ilginç kıyafetlerini düşünmeden edemedim. Barış Manço gibi giyinmek, Barış Manço olmaya ne kadar katkı yapıyordu acaba?