Neden Zerdeçal Tüketmeliyiz?

Yazar: Yasemin Bilgiç Güncelleme: 9 Tem 2018 8.847

Zerdeçal ve içerdiği bileşikler, çeşitli hastalıklara karşı önleyici etkiler gösteriyor. Zerdeçal, zencefilgiller familyasından Asya kökenli bir baharattır. Yüzyıllardır Asya ülkelerinde yiyeceklere tat, koku ve doğal sarı rengi vermesi amacıyla günlük olarak toksik etkileri olmadan tüketilmektedir.

Zerdeçalda bulunan temel fenolik bileşen kurkuminin, beyin de dahil olmak üzere çeşitli hayvan dokularındaki toksik maddelere karşı koruyucu etkilere sahip olduğu belirtilmektedir. Zerdeçal, hücre kültürü çalışmaları, hayvan deneyi modelleri ve klinik insan deneyi bulgularına göre, bazı rahatsızlıklar için etkili bir tedavi olabilir.

Zerdeçalla ilgili çalışmalar

Boston’daki Tufts Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, zerdeçalın yağ dokusunu oluşturmak için gerekli olan angiogenezis adı verilen yeni kan damarı büyümesini inhibe ederek yağ dokusunun yayılmasını durdurabileceği belirtiliyor. Çalışmada, yüksek yağlı beslenen farelerin diyetine kurkumin eklenmesi sonucunda, diğer gruptaki farelerle aynı miktarda yem tüketmelerine rağmen farelerin vücut ağırlığı artışının ve toplam vücut yağının düştüğü gözlemlenmiştir. Ayrıca bu grupta, yağ dokusunda kan damarı miktarı ile kan şekeri, trigliserid, yağ asidi, kolesterol ve karaciğer yağ seviyeleri de daha düşük bulunmuştur. Araştırmacılar, aynı çalışmayı hücre kültüründe yaptıklarında da benzer sonuçları aldıklarını belirtiyorlar.

Michigan Üniversitesi Kanser Merkezi araştırmacıları, kurkumin ile karabiberde bulunan piperin bileşeninin, meme hücrelerine uygulandığında kök hücrelerinin sayısını azalttığını keşfettiler. Yani zerdeçal ve karabiber tüketimi, tümörün büyümesine neden olan kök hücrelerinin büyümesini sınırlandırarak meme kanserini önlemeye yardımcı olabilir.

Avustralya’da Monash Üniversitesi’nde yapılan çalışmaya göre, kahvaltıya sadece bir gram zerdeçal eklemenin, diyabetin çok erken safhalarında olan ve bilişsel bozukluk riski altında olan kişilerin hafızalarını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Arizona Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, geleneksel Arizona tıbbında uzun süredir kullanılan zerdeçal, romatoid artrit (eklem iltihabı) ve osteoporozun (kemik erimesi) önlenmesi yönünde olumlu sonuçlar vermektedir.

Penn State Üniversitesi araştırmacıları, yaptıkları çalışmada, yüksek yağlı yemeğe baharat (zerdeçal, tarçın) eklemenin, baharat eklenmemiş benzer bir öğünle karşılaştırıldığında, trigliserid yanıtını %30 oranında düşürdüğünü gözlemlediler.

2014’te, Almanya’nın Jülich kentindeki Sinirbilim ve Tıp Enstitüsü araştırmacıları tarafından yapılan çalışmaya göre, zerdeçalda bulunan aromatik turmeron adlı bileşen, beynin tedavi ve iyileşme sürecinin bir parçası olduğu düşünülen sinir hücrelerinin büyümesini sağlıyor. Alman araştırmacılar, fareler üzerinde yapılan deneyler sonucunda elde ettikleri bulgulara dayanarak ileride felç ve Alzheimer hastaları için ilaç üretilebileceğini söylüyor.

Almanya’da Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi tarafından yapılan çalışmada, aktif madde kurkuminin iltihaplanma reaksiyonlarını ve metastaz oluşumunu engellediği belirtiliyor.

Kaliforniya Üniversitesi’nde, insan tükürüğü kullanılarak yapılan bir pilot çalışmaya göre, kurkumin baş ve boyun kanserinin büyümesine neden olan hücre sinyal yolağını bastırıyor.

Çalışmalar, zerdeçalın iyi bir antioksidan kaynağı olduğunu ve kilo verme, kanserden koruma, anti-inflamatuar etki ile bilişsel fonksiyonlara olumlu etki gösterebilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiliyor. Sizce de tüketmemiz için yeterli sebepler değil mi?