Psikotik Deneyimler Paylaşılabilir mi?

Psikotik kişiler duygusal olarak çok yakın oldukları kişileri etkileyerek halüsinasyon ve kuruntularına inanılmasına sebep olabiliyorlar. Yani psikotik bir kişi tedavi görmezse yakınındakileri de psikoza sürükleyebilir.
“Üzüm üzüme baka baka kararır.” lafını hepimiz biliriz ve pek çoğumuzun bu duruma örnek olabilecek pek çok deneyimi vardır mutlaka. Bu söz birbirine duygusal ve fiziksel olarak çok yakın olan kişilerin davranışlarının zamanla birbirine benzemesi durumunu ifade eder. Aslında zararsız gibi görünen bu durum çok nadir de olsa her iki taraf için de problem oluşturacak bir seviyeye gelebiliyor. “Paylaşılmış psikoz” denilen durumda birbirine duygusal ve fiziksel olarak yakın olan iki kişi taraflardan birinin yaşadığı psikotik deneyimleri paylaşmaya başlıyor.
“Psikoz, gerçekte var olmayan şeyleri duymak, görmek veya bunların varlığına inanmak şeklinde açıklanabilir.” diyor Dr. Andrew Segovia Kulik. “Düz mantıkla, paylaşılmış psikozu açıklamak mümkün aslında. Sevdiğiniz ve her şeyinizle güvendiğiniz biri psikotik deneyimler yaşamaya başladığında bazen bu deneyimler size de bulaşabiliyor.”
Her 100 kişiden 3’ü hayatlarının bir döneminde psikoz geçiriyor. Psikozun öncül belirtileri arasında etrafındakilerle anlaşamamak, konsantrasyon bozukluğu, iş veya okul performansında düşüş, duygusuzluk ve sosyal yaşamdan soyutlanma gösteriliyor. Bu işaretler görmezden gelindiğinde psikoza evrilebiliyor. Aktif psikozda genellikle kuruntu ile birlikte görsel ve işitsel halüsinasyonlar yaşanıyor.
Paylaşılmış psikoz ise bireysel psikoza göre çok daha ender görülüyor. Bir tıp veri tabanına göre 1993 ve 2005 yılları arasında sadece 42 paylaşılmış psikoz vakası görülmüş. Florida Beacon College öğretim üyelerinden Dr. A. J. Marsden paylaşılmış psikoz ile ilgili şunları söylüyor: “Paylaşılmış psikoz çok ender olsa da genellikle aralarında çok güçlü duygusal bağlar bulunan kişiler arasında görülüyor. Taraflardan birinin yaşadığı kuruntu ve sanrılar diğer tarafın yaşadığı sanrıların temelini oluşturuyor ve diğer kişinin sanrılarının içeriğini oluşturuyor. İkinci kişi birinci kişinin sanrıları olmadan psikotik tanı için gerekli şartları sağlamazdı.”

shutterstock_365037596
Paylaşılmış psikoza sebep olan pek çok farklı faktör bulunuyor. “Zihinsel hastalıklar, genetik faktörlerin yanında çevresel faktörlerden de destek alarak ortaya çıkıyor.” diyor Dr. Wyatt Fisher. “Çevresel faktörlerin arasında stresli iş hayatı, sağlık problemleri, ya da parasal problemler olabiliyor. Bu sebeple örneğin eğer eşlerden biri genetik olarak zihinsel hastalıklara yatkınsa ve çift aşırı stres gibi yeterli çevresel faktörlere maruz kalırsa paylaşılmış psikoz yaşamaları mümkün olabilir. Veya eğer eşlerden biri diğeri üzerinde yeterli baskı ve etkiye sahipse eşini kendi deneyimlediği psikoz deneyimine psikolojik olarak davet ederek paylaşılmış psikoza ön ayak olabilir.”
Paylaşılmış psikoz adını ilk defa Elizabeth Smart adlı 14 yaşında bir genç kızın kaçırılma olayı ile duyurdu. Smart, 4 Haziran 2002’de Brian Mitchell adlı bir kişi ve eşi Wanda Barzee tarafından kaçırıldı. Mitchell kendisinin peygamber olduğuna inanıyordu ve meleklerle iletişim kurabildiğini söylüyordu. Karısı da Mitchell’ın peygamber olduğuna inanmaya başlamıştı ve ona “Tanrı Adorneth” olarak hitap ediyordu. Elizabeth Smart da Mitchell’ın ikinci eşi olarak çok eşliliği yeniden getirmek üzere evinden kaçırılmıştı.

Aşırı Duygusal Yakınlık Paylaşılmış Psikozun Ön Şartı

Paylaşılmış psikoz ilişkileri genellikle olağandışı şekilde duygusal yakınlık içerir. Genellikle ikili sosyal yaşamdan coğrafi uzaklık, dil farklılığı veya çeşitli kültürel problemler sebebiyle soyutlanmıştır. Paylaşılmış psikozun en bilinen örneklerinden biri olan Gibbons ikizleri de benzer çevresel faktörlerin etkisindeydi. Galler’de büyüyen siyahi ikizler birbirleri dışında başka kimse ile konuşmuyorlardı. Okulda şiddetli olarak zorbalığa maruz kaldılar. Kundakçılık teşebbüslerinin ardından suçlular için kurulan bir akıl hastanesine kapatıldılar. İkizlerden biri öldükten sonra diğer ikiz serbest bırakıldı ve hayatına sağlıklı olarak devam etmeyi başardı. İlginç olansa şu, ikizler arasında paylaşılan psikoz batı kültürlerinde çok daha sık görülüyor ancak örneğin Japon verilerine göre Japonya’da eşler arasında veya anne-çocuk arasında çok daha yaygın olarak paylaşılmış psikoz görülüyor.
Terapist Kimberly Hershenson’a göre, “Paylaşılmış psikoz tedavisinde en çok tavsiye edilen psikoz hastası kişiyi etkilediği kişiden ayırmak. Eğer semptomlar bir ila iki hafta içerisinde kaybolmazsa antipsikotik ilaç tedavisine ve psikoterapiye başlanmalı.”
Hershenson halen üzerinde çalıştığı anne-çocuk arasında paylaşılmış psikoz tedavisinde gerçeklik testinden yararlanıyor. “Öncelikle etkilenen kişiyi psikoz hastası kişiden ayırıyoruz böylece kişi inandığı gerçekdışı bilgilerin kaynağından da ayrılmış oluyor. Örneğin psikoz hastası kişi bana düşünceleri okuyabildiğini söylediğinde ona benim düşüncelerimi okumasını söylüyorum. Bu sefer ben ondan daha akıllı olduğumdan düşüncelerimi okuyamadığını söylüyor. Bu tarz küçük adımlarla kişiyi yavaş yavaş kuruntu ve halüsinasyonlarından uzaklaştırıyoruz. Böylece ikincil olarak etkilenen kişi de kuruntuların gerçek olmadığını görüyor.”
Paylaşılmış psikoz kendi kendine iyileşebilen bir hastalık değil. “Psikozun bütün türleri kişide önemli ölçüde zarar bırakır.” diyor Dr. Fisher ve aynı zamanda psikotik kişilerin kariyerlerini ve ilişkilerini sağlıklı olarak sürdürmekte zorluk yaşadığını ekliyor. “Eğer eşiniz psikotik değilse size doğru tedaviyi olmanızda yardımcı olabilir ve size destek olabilir. Ancak eğer eşiniz de sizin gibi psikotik deneyimler yaşıyorsa size yardım etme şansı olmayacaktır ve böylece hastalık her ikinizde de normalden çok daha hızlı ilerleyecektir.”
Psikotik kişiler normal olmayan deneyimler yaşadıklarını itiraf etmekte zorlanır çünkü deneyimlerinin gerçek olmadığını fark edemezler. Bu sebeple psikoz hastalarını fark etmek normalden çok daha zordur. “Kuruntu ve halüsinasyon gibi belirtileri asla göz ardı etmeyin. Eğer iki kişi arasında artarak devam eden bir kuruntu ve halüsinasyon birliği görürseniz bu paylaşılmış psikoz olabilir.”

Kaynak

Yorum Yap