Sarılalım Sıkı Sıkı

Sarılmanın beyinde endorfin salgılanmasına sebep olarak kişilere kendilerini iyi hissettirdiğini ortaya çıktı.

Dokunma üzerine yapılan araştırmalar, insanların samimiyet derecelerine göre birbirlerine dokunduklarını gösteriyor. Dokunmanın bir türü olduğundan sarılmanın samimiyetle alakalı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Maymunlar ve apeler, arkadaşlıklarını deride ve tüyde kalmış olan pisliklerin temizlenmesi işlemi olan tımarlamayla kuruyorlar. Bu işlem, tımarlanan canlıya kendini daha iyi hissettiriyor ve “sosyal tımarlama” olarak da adlandırılıyor. İnsanlarda da aynı durum mevcut. Örneğin, anneler çocuklarının saçlarını okşadıklarında çocukların hoşuna gidiyor ya da kuafördeyken saçımızla ilgilenilmesi ve karıştırılması bizi rahatlatıyor.

Sarılma esnasındaki küçük dokunuşlar, “afferent c” isimli tensel sinirlerin uyarılmasını sağlıyor. Bu sinirler, yalnızca tüylü deride bulunuyor. Dokunma, acı ve baskıyla ilgili bilgiyi ileten sıradan sinirlerden farklı olan afferent c, doğrudan beyinle bağlantı kurarak endorfinlerin salınımını tetikliyor.

Endorfinler ve nöropeptitler, beyindeki nöronlar tarafından birbirlerine sinyaller iletmek için kullanılıyor. Acı kontrol sisteminin bir parçası olan endorfinler, ağrı kesivi etki yaratır. Aslında endorfinler morfin gibi hapların kimyasal akrabalarıdır fakat endorfinler ağrı kesici olarak morfinden yaklaşık 30 kat daha etkilidir ve endorfine karşı bağımlılık geliştirmiyoruz.

PET isimli beyin görüntüleme yöntemleriyle yapılan bir araştırma, insan gövdesine yavaşça dokunmanın beyinde ciddi miktarda endorfin salgılanmasına sebep olduğunu gösteriyor. Hem psikolojik hem de fiziksel anlamda acı çekerken tepki veren beyin bölgeleri aynıdır. Endorfin, acının dindirilmesini sağladığı için üzgün birine sarılmak, ona kendini iyi hissettiriyor.

Kaynak

Yorum Yap