Zihnimiz Görüntülenebilecek Mi?

Zihin kontrolü ve bir insanın zihninden geçenleri görüntüleme hayali, sadece bilimkurgu filmlerinde çok işlenen bir fantezi değil aynı zamanda bilim insanlarının da önemli uğraş alanlarından bir tanesi.

Geçenlerde bu konuyla ilgili ilginç bir haberin bağlantısı düştü posta kutularımıza. Bu çalışmaya göre deneklere rastgele olarak seyrettirilen bir dizi hareketli görüntü ile eş zamanlı olarak beyin dalgaları kaydediliyor, daha sonra deneklere farklı klipler izlettirilerek izledikleri görüntülerin beyin faaliyetlerinden görülür hale getirilmesine çalışılıyor.

Sonuçlar son derecede ilginç. Deneklerin beyin faaliyetlerinden türetilen “zihinsel görüntüler”, izledikleri film parçalarını tam olarak yansıtmasa da benzerlikler gerçekten çarpıcı. Peki, bu deneyde bilim insanları gerçekten de insanların zihinlerini okumayı başarıyorlar mı yahut günün birinde rüyaları ve düşünceleri böyle bir yöntemle “görüntülemek” veya “izlemek” mümkün olabilecek mi?

Öncelikle izlemeyenler için söz konusu deneyin sonuçlarını özetleyen videoyu paylaşalım:


Görüldüğü gibi esas video görüntüleri ile beyin aktivitelerinden türetilmiş görüntüler arasında şaşırtıcı benzerlikler ve örtüşmeler var. Demek ki beyin faaliyetlerinin kişinin gördüğü şeylerle doğrudan bir ilgisi var.

Fakat buradaki çalışmanın metoduna dikkat edilirse, henüz “zihin okuma” meselesinden oldukça uzakta olduğumuzu da fark edebiliriz. Çalışmada özetle şöyle bir süreç izlenmiş: Önce deneklerin beyin faaliyetleri “işlevsel manyetik rezonans görünleme” (fMRI) denilen bir yöntemle kaydedilirken onlara Youtube’dan elde edilen bir dizi hareketli görüntü (kısa film parçaları) izletiliyor. Bu filmlerle birlikte kaydedilen beyin faaliyetleri, bilgisayarda bir “kütüphane”de eşleştirilerek saklanıyor. Daha sonra deneklere internetten yüzlerce kısa film izlettiriliyor ve bunlar izlenirken beyinde meydana gelen değişiklikler kaydediliyor. Daha sonra ise ilk izletilen film serisinde kaydedilen beyin faaliyetleri, bu binlerce filmdeki faaliyetlerden hangilerine benziyorsa onlar bilgisayar tarafından seçiliyor, “ortalamaları” alınıyor ve sağ tarafta gördüğünüz “sentezlenmiş görüntüler” ortaya çıkıyor. Yani önceden seyrettirilen filmlerin uyandırdığı beyin faaliyetlerinden bir görüntü elde edilebilmesi için benzer faaliyetlere neden olan görüntülerin ortalamalarını almak ve onları birleştirmek gerekiyor (sentezlenmiş görüntülerin bozuk olmasının nedeni de birçok klibin üst üste bindirilerek birbirine karıştırılması).
Bu çalışma, yeni bir “beyin görüntüleme” yöntemi ortaya koymaktan çok bilgisayar ve veritabanı yöntemleri açısından önemli. Bilgisayarların inanılmaz bir hızla artan gücünden ve depolama kapasitesinden faydalanan bu çalışmayla dijital teknolojinin bize nasıl kapılar açabileceğini bir kez daha görmüş oluyoruz aslında.

Çalışmanın önemli sonuçlarından birisi şu: Elinizde çok büyük bir “video-beyin faaliyeti” kütüphanesi bulunursa bu kütüphaneyi kullanarak izlenen bir görüntünün (veya belki de görülen bir rüyanın) görsel çözümlemesini yapmak mümkün olabilir. Fakat bunun için gereken bilgisayar gücünün inanılmaz boyutlarda olması bir yana görüntülere beynin verdiği tepkilerin insandan insana değişiklik gösterdiği gerçeğini de göz önüne alırsak herkese kolayca uygulanabilecek bir yöntem olmadığı açıkça ortaya çıkar. Elbette bu çalışma, “görüntülerin zihnimizdeki faaliyetlerle ilişkili olduğu” ve “beyin faaliyetlerinden yola çıkılarak zihinde neler olup bittiği anlayabileceğimiz” yönünde önemli bir adım; fakat henüz büyük komplo teorileri yazmak için çok erken.

Bu yöntemle, ayrıca, zaman içinde hayal edilen görsel sahneler, sesler ve bellekteki sesli-görüntülü hafıza bileşenleri de gün yüzüne çıkarılabilir. Özellikle bir bestecinin aklına gelen bir melodiyi böylesine bir teknik kullanarak zahmetsizce işitilebilir hale getirebildiği bir dünyada “bestekarlık” dediğimiz yeteneğin nasıl bir hal alacağını görmek isterdim açıkçası!

MRI nasıl bir teknik derseniz; konuyla ilgili kısa bir video şurada:

2 Yorum
  1. Adsız

    Zihin kontrolünden pek bahsedilmemiş yazıda, şuanda var olan birşey.

  2. Harun HAN

    Biz neden bu tarz çalışmalar yapamıyoruz? Hep yurt dışında yapılan çalışmalar referans gösteriliyor. Teknoloji mi yok? Denek mi?
    Umarım yakın zamanda biz de beynin çalışma mekanizması ve insan psikolojisiyle ilgili deneyler yapmaya başlarız.

Yorum Yap