Kahvaltı Bizim İçin Ne Kadar Önemli?

Kahvaltı, kültürümüz için vazgeçilmez bir öğündür. Her ne kadar iş hayatının sebep olduğu aceleyle kimi zaman bu öğünü atlayabiliyorsak da çoğumuz sıradan bir günde kahvaltı yaparız. Peki kahvaltı öğününü uzun süre atlarsak ne olur? Yapılan çalışmalar bu öğünü atlamanın bize uzun vadede ciddi hasarlar verebileceğini gösteriyor.

Kahvaltı düzeninin sağlığımız üzerindeki etkilerini gözlemlemek için yapılan bir çalışmada düzenli olarak kahvaltılarını atlayan veya kahvaltıyı kahve ya da meyve suyuyla geçiştiren kişilerin sağlıklı bir öğünle kahvaltı yapanlara göre daha fazla damar sertliği riski taşıdığı gösterildi.

Sabahları yüksek kalori alındığındaysa gün boyunca daha iyi bir kan şekeri kontrolü, açlık azalması ve iştah düzenlemesi gerçekleşir. Böylece aşırı yemek yemenin önüne geçilir.

Daha önce kahvaltı yapmamayla kalp rahatsızlıkları arasında bağlantı kuran çalışmalar yapılmıştı. Ancak Journal of the American College of Cardiology’de 2 Ekim’de yayımlanan bu çalışmada denekler alışkanlıklarına göre üç gruba ayrıldı: kahvaltı yapmayanlar, kahvaltıda az yiyenler ve kahvaltıda çok yiyenler. Bu kişilerde kalp hastalıklarına sebep olabilecek plakların seviyesine bakıldı.

Kahvaltı yapmayan birinci gruptakiler bu öğünde ya hiçbir şey yemiyorlar ya da günlük aldıkları kalorinin %5 ‘inden daha azını alıyorlar. Bu kişilerin kahvaltıyı ya tamamen atladığı ya da kahve veya meyve suyuyla geçiştirdiği görülmüş. Çalışmaya katılan 4.000 kalp rahatsızlığı olmayan İspanyol yetişkinin %3’ü bu gruba giriyor.

Kahvaltıda az yiyen ikinci gruptakilerse katılımcıların %70 ‘ini oluşturuyor. Bu kişiler kahvaltı öğünlerini genellikle kahve, meyve suyu, meyve ve kızarmış ekmek veya hamur işleriyle günlük aldıkları enerjinin %5 ‘i ile %20 ‘si arasındaki kaloriyi alarak yapıyorlar.

Kahvaltıda aldığı enerji günlük aldığı kalorinin %20 ‘sinden fazla olan üçüncü grupsa tüm katılımcıların %27 ‘sini oluşturuyor. Bu kişilerin kahvaltısı genellikle tost, taze meyve, jambon, tahıllar, domates ve kahve veya meyve suyuyla birlikte hamur işlerinden oluşuyor.

Çalışmanın sonucuna göre birinci gruptaki kahvaltıda az yiyen ya da hiç yemeyen kişilerin damarlarında üçüncü gruptakilere göre 1.5 kat daha fazla plak bulunuyor. Bu kişilerin obeziteye de daha yatkın olduğu görülmüş.

İkinci gruptaki az enerji tüketenlerde de damar sertliği riskinin yüksek olduğu görülmüş. Ancak bu riskin birinci grupla kıyaslandığında daha az olduğu görülüyor.

Çalışmada birincil olarak, alınan kalori miktarı dikkate alındıysa da uzmanlar kalorinin içeriğinin de önemli olduğunu ve bu kalorinin sağlıklı besinlerden alınması gerektiğini vurguluyor.

Kahvaltının sağlığımız için önemi zaten yıllardır vurgulanmakta. Bu çalışma, öneminin bir kez daha gösterilmesine katkı sağlıyor.